Dyt. Sevgi Boz

Dyt. Sevgi Boz

Sağlık Köşesi
[email protected]

Zayıflama İğneleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

09 Kasım 2025 - 15:25

Sosyal medyanın etkisiyle son zamanlarda önemli bir tartışma olan iğne aracılığıyla zayıflamak, yıllardır nedenleriyle anlattığım ve sıcak bakmadığım konular arasında yer alıyor. Her kilo problemi olan bireye iştahı kapatmak ve metabolik biyokimyasal düzelmeyi sağlamak adına bu enjeksiyonları öncelikli olarak önerilmesini doğru bulmuyorum.

Obezitede ilaçlar, iğneler etkin olabilir. Yan etkiler minimize edilebilir. Ancak; sürdürülebilir sağlığın sadece beslenme ve davranışsal değişim ile mümkün olduğu görüşündeyim. İğnelerle zayıflamada 12 aylık optimal doz ile takip sonrası beklenen kilo kaybı ortalama olarak başlangıç kilosunun % 15’i civarındadır. Bu tedavilere diyet ve egzersiz programı eklenmediğinde görülen fayda daha azdır.

6 ay boyunca diyetisyen eşliğinde sağlıklı beslenme programı ve egzersiz yapmayı denediğinizde zaten sadece fazla kilolardan kurtulmakla kalmayıp, sağlıklı yaşama adım atmış olacaksınız. Doktorunuz, sizin tüm yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamanızı gözlemliyor, değişime rağmen eğer bir şeyler yolunda gitmiyorsa zaten gerekli tedavi yolunu sizlere sunacaktır, bilinçsizce ilaçla zayıflamaktan uzak durmalısınız.

Bir beslenme uzmanı olarak altını çizmek istediğim en önemli nokta şu ki, kilo kaybı başlı başına bir başarı değil, nasıl kaybettiğimiz çok daha önemli. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama %15-20’sini, kadınlarda ise %25-30’unu yağ dokusu oluşturur.

Erkeklerde bu oranın %25, kadınlarda ise %30’un üzerine çıkması durumunda  obezite olarak değerlendiririz . Her daim hedefimiz yağ kaybını sağlarken, kas ve su kazanmak oluyor.  Kas kütlesi ve kolajen dokusunu korumadan verilen kilolar, uzun vadede hem sağlığı hem de görünümü olumsuz etkileyebilir. Özellikle protein yetersizliği, düşük kalori alımı ve hareketsizlik, vücuttaki yıkım sürecini hızlandırabiliyor.

İğne ile giden kilolar geri kazanılır mı?

Obez bireylerde GLP 1 agonisti tedavisine başlamadan önce kişiselleştirilmiş bir değerlendirme yapılması şart ama çoğu kez bu durum göz ardı ediliyor. İğne enjeksiyonları bırakıldıktan sonra araştırmalar ilk bir yıl içinde verilen kilonun yaklaşık yüzde 66'sının geri alındığını gösteriyor. Bu sebeple yaşam boyu iğne enjeksiyonu kullanımı mümkün olmadığına göre beslenme durumunun düzenlenmesi en sağlıklı yol.

Peki nedir bu GLP -1?

GLP-1 (Glukagon Benzeri Peptit-1), yemekten sonra ince bağırsak tarafından salgılanan ve pankreasta insülin salınımını artırarak kan şekerini düzenleyen bir hormondur. Ayrıca, iştah merkezini baskılayarak açlık hissini azaltır ve mide boşalmasını yavaşlatarak tokluk süresini uzatır.

Bu özellikleri nedeniyle GLP-1 analogları, tip 2 diyabet tedavisi ve kilo kontrolü için yaygın olarak kullanılır. GLP-1 analoglarının en yaygın yan etkileri sindirim sistemiyle ilgilidir ve mide bulantısı, kusma, ishal, kabızlık ve mide rahatsızlığı şeklinde görülebilir. Bunun yanı sıra,  pankreatit, safra kesesi rahatsızlıkları ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi daha ciddi yan etkiler ortaya çıkabilir. 

Televizyonda görüp veya sosyal çevre durumlarıyla kullanılma durumunda oluşabilecek tehlikeleri oldukça açıkladığımı düşünüyorum. GLP-1 analogları doktor kontrolünde ve bireysel sağlık durumu değerlendirilerek kullanılmalıdır.

Sağlıklı beslenerek vücutta GLP-1  artırmak mümkün mü?

GLP-1, bağırsaklarda üretilen bir hormondur ve bağırsak mikrobiyotası bu üretimde çok önemli bir rol oynar. Prebiyotik lifler ve fermente gıdalar, GLP-1 salımını destekleyen kısa zincirli yağ asitlerinin (SCFA) oluşumunu artırır. Kefir, soğan, sarımsak, baklagiller gibi sağlık dolu besinleri beslenme planınızdan eksik etmeyin. Zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, keten tohumu gibi tekli doymamış yağ asitleri ile de destekleyebilirsiniz.

Tarçın, yeşil çay, matcha, avokado, zerdeçal, kırmızı üzüm, biberiye gibi antioksidan kapasitesi yüksek alternatifler de destekleyiciler arasında örnek verilebilir. Ayrıca yavaş yemek, kaliteli uyku, düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı alışkanlıkları da hormonun doğal salımını olumlu etkiler. GLP-1 düzeyini doğal yollarla artırmak, hem metabolik dengeyi korumak hem de tokluk sinyalini destekleyerek daha sürdürülebilir bir beslenme düzeni oluşturmak için çok kıymetlidir.





 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum