Ünye’nin sahilinde yürürken deniz kokusunu içimize çekmek, dalgaların sesini dinlemek isteriz. Fakat çoğu zaman karşımıza çıkan manzara, bu hayalin önüne geçiyor. Çimenlerin arasına sıkışmış pet şişeler, bankların dibinde çekirdek kabukları, sigara izmaritleri, savrulmuş poşetler, denizin kıyıya taşıdığı plastik atıklar… Bir yanda Karadeniz’in büyüleyici maviliği, öte yanda insan eliyle bırakılan kirlilik...
Sahilde yürürken bunları gördükçe "Biz bu güzelliklere gerçekten layık mıyız? Sahili, parkı, piknik alanını kullanıyoruz; ama ardımızda bıraktığımız iz, çoğu zaman keyif değil çöp oluyor." diye düşünmeden edemiyorum.
Elbette burada sadece vatandaşı suçlamak kolay. Belediyenin de ciddi bir sorumluluğu var. Yeterli sayıda çöp kutusu yoksa, olanlar düzenli boşaltılmıyorsa, temizlik ekipleri rutin çalışmalarını yapmıyorsa, sonuç kaçınılmaz oluyor. Ama sorumluluğu yalnızca belediyeye yüklemek de haksızlık olur. Çünkü her çöp, bir insanın eliyle oraya bırakılıyor. Yani çözüm, önce bireyin davranışında başlıyor.
Geçenlerde sahilde oturan bir aileye denk geldim. Çocuklar dondurma yedi, poşetler uçuştu. Anne babanın yapması gereken belliydi: Çöpleri toplayıp kutuya atmak. Ama olmadı. Poşetler rüzgârla savrulup denize doğru gitti. Belki bir martının ayağına dolanacak, belki bir balığın midesine girecek… Farkında bile olmadan koca bir ekosistemi tehdit ediyoruz.
Ünye’nin güzelliği çöplerin gölgesinde kalmamalı. Bunun için yapılabilecek çok şey var: Okullarda çevre bilinciyle ilgili dersler, küçük kampanyalar düzenlenebilir. Çocuklara doğa sevgisi oyunlarla, etkinliklerle anlatılabilir. Sahillerde gönüllü temizlik günleri organize edilip halkın katılımı sağlanabilir.
Belediyenin temizlik hizmetleri daha görünür ve düzenli hale getirilebilir. Çünkü mesele sadece temizlik değil; mesele, koca bir kültür meselesi. Temizliğe verdiğimiz değer aslında yaşadığımız yere, birbirimize ve doğaya verdiğimiz değeri gösteriyor.
Ünye, Karadeniz’in incilerinden biri. Denizimiz, sahilimiz, yeşilimiz var. Bu güzellikleri gelecek nesillere tertemiz bir şekilde bırakmak elimizde. Biraz özen, biraz farkındalık, biraz da vicdan yeterli.
Çöplerimizi yanımızda götürdüğümüzde kaybettiğimiz hiçbir şey yok. Ama bırakıp gittiğimizde kaybettiğimiz çok şey var. O yüzden kendimize soralım: Biz sahilde yürürken doğanın bize sunduğu güzellikleri mi bırakacağız ardımızda, yoksa çöplerimizi mi?
FACEBOOK YORUMLAR