Helâlin Övgüsü

“Derdimiz helalinden kazanmak…

Allah da bizi böyle övdürerek mutlu ediyor çok şükür. Hepimiz helalinden kazanmaya niyet ettiğimiz için bu hepimizin başarısı elhamdülillah.”

Bir arkadaş sohbetinde söylenip geçen bu cümleler, kalabalık lafların arasından sıyrılıp insanın kalbine oturan cinsten… Çünkü içinde gösteriş yok, hesap yok, mış gibi yaşamak yok. Sadece niyet var. Sadece alın teri var. Bir de yukarıdan gelen sessiz bir onay.

Bugün övülmek, alkışlanmak, vitrinde parlamak çok kolay. Zor olan; kimse görmezken doğru kalmak. Zor olan; kısa yoldan köşe dönmek varken, uzun yoldan ama ter temiz yoldan yürümeyi seçmek. Helal kazanmak tam da böyle bir şey. Kimseye çarpmaz, kimseyi itmez ama yavaş yavaş insanın yüzünü aydınlatır.

Allah insanı bazen parayla değil, huzurla zengin eder. Bazen kasayı doldurmaz ama kalbi ferahlatır. Bazen de hiç beklemediğin bir anda, bir başkasının diline seni düşürür; güzel sözle, hayırla, övgüyle… İşte o an anlarsın ki emek boşa gitmemiştir.

Helalinden kazanmaya niyet etmek bireysel bir çaba gibi görünür ama aslında bulaşıcıdır. Aynı niyette olanlar bir araya gelince ortaya “biz” çıkar. Başarı da orada başlar zaten. Kimsenin emeğini çiğnemeden, kimsenin hakkını eksiltmeden…

Belki daha yavaş ilerliyoruz. Belki herkes kadar hızlı çoğalamıyoruz. Ama şundan eminiz: İçimiz rahat. Gözümüz kimsenin cebinde değil. Dilimizde şükür, kalbimizde huzur var.
Övülüyorsak bu bizim marifetimizden çok, niyetimizin bereketi.

Ve inanıyorum ki helalin olduğu yerde gecikme olur ama kaybolma olmaz.
Ne güzel demiş arkadaşım…
Tam da bizlik bir söz olmuş.