Fizyoterapist Mert Batuhan Ekiz

Fizyoterapist Mert Batuhan Ekiz

Bir Fizyoterapistin Kaleminden
[email protected]

Fizyoterapistler Olmasaydı Ne Olurdu?

25 Ekim 2025 - 14:07

Biraz gerçek, biraz mizah.

Bir sabah uyandınız, beliniz tutulmuş. Sandalyeden kalkmak zaten imkânsız, ayakkabı giymek olimpiyat disiplini olmuş. “Bir fizyoterapiste gideyim de baktırayım,” diyorsunuz… ama bir dakika! Fizyoterapistler yok! Evet, yanlış duymadınız: dünya fizyoterapistsiz bir yer haline gelmiş!
Ne olurdu dersiniz?

Muhtemelen ortalık felaket olurdu.

Spor salonları “kalıcı sakatlık merkezi”ne döner, YouTube’daki “3 dakikada bel ağrını geçir” videoları izlenme rekoru kırardı. İnsanlar masaj topuyla, pilates bandıyla, sıcak havluyla kendi kendine tedaviye kalkışır; ama sonunda ağrısı azalmadığı gibi boyun da döner, omuz da çıkar.
Ameliyat olmuş biri, fizyoterapist olmadığı için “dinlen dinlen geçer” diyerek koltukta çürümenin yollarını arardı. İnme geçiren hastalar ayağa kalkma umudunu televizyon dizilerindeki mucize sahnelerine bağlardı. “Ağrı kesiciyle idare et” kültürü yeni tıp anlayışı haline gelirdi.

Bir de şu meşhur manuel terapi meselesi var ya… Onun yerini kim alırdı dersiniz? Komşunun “Ben seni bir kütletiveririm” diyen amcası!

Evet, bir sabah beliniz ağrırken akşamı boyunlukla geçirirdiniz.
Fizyoterapistler olmasaydı “doğru otur”, “dik dur”, “karın kasını biraz aktive et” gibi cümleler tarih olurdu. Çünkü kimse postür bozukluğunun ne olduğunu bilmezdi. Ofis çalışanları klavye başında yamuldukça “genetik herhalde” deyip geçerdi.

Oysa fizyoterapistler, modern hayatın görünmeyen süper kahramanlarıdır. Onların pelerini yoktur ama bir egzersiz bandı, bir köpük rulosu ve sabırla dolu bir kalpleri vardır.

Ağrının sadece fiziksel değil, duygusal bir yük olduğunu bilirler. “Hadi biraz daha, yapabilirsin!” derken sadece kası değil, moralinizi de çalıştırırlar.

Bir dünya düşünün… kimseye “dizini düz tut”, “nefes almayı unutma”, “karın kasını sık” diyen yok. İşte o dünya, bol ağrılı, bol tutuk, bol hareketsiz bir yerdir.

Fizyoterapistler olmasaydı, “hareket iyileştirir” sözü de tarihin tozlu raflarında kaybolurdu.
Kısacası, fizyoterapistler olmasaydı dünya biraz daha hareketsiz, biraz daha ağrılı, biraz daha umutsuz bir yer olurdu.

Ve en kötüsü, kimseye “bugün eskisinden daha iyi yürüyorsun” diyen biri olmazdı.
O yüzden…

Bir gün fizyoterapistinize denk gelirseniz, bir “teşekkür ederim” deyin. Çünkü o kişi, sadece kaslarınızı değil, hayatınızı da esnetiyor olabilir.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar