Bugün Pazar, harmanda fındık ayıklıyoruz, saat beşi gösterirken anneme, -Yalıdaki koya beton yol yapılacakmış, halk orada olacak, bizde yanlarında olmak istiyoruz.
Annem, -gene birileri para kazanacak herhalde, bu sıkıntıda neymiş o, başınız belaya girmesin de.
Yedi eminin yakın dostları kincidir deseler de bizim de kinimiz aşağı kalmaz evelallah. Harmanı hızlıca terk ettikten sonra şehirde bulduk kendimizi.
Sokaklar, sahil meydan parklar alabildiğine kalabalık, içimden geç mi kaldık desem de kalbim Yalı için atıyordu. Adımlarımı hızlandırmış Yalı koyu görüş alanıma girmiş omuzlarıma mutluluk çökmüştü. Yüzüncü Yıl Çay Bahçesinin kenarında toplanmışlar. Yol uzun, kaldırımda yürüyenlere soruyorum, o kalabalık ne. Yanıtlar hiç farklı değil.
-CHP’liler toplanmış,
-CHP konuşma yapıyor.
Bu günlerde CHP’ye çökülürken eylem evrim mi geçirdi, derken kalabalığın içinde buldum kendimi. CHP’nin dışında toplumun içinde, en gözde en saygın en güvenilir Aynur Zeren Tan Veysel İlhan gibi kentin en sağlıklı insanları ve toplum içinde itibar kazanmış sayısız insan toplulukları bir arada.
Vekil Sn. Mustafa Adıgüzel konuşurken ben de sordum kimler, ne konuşuluyor. Sn. Adıgüzel konuşmasını bitirir bitirmez bir hareketlilik başladı gazeteciler ve bazı insanlar peşinden koşmaya başladılar. Acaba CHP’nin başına mı geçti dedim. memleketin manzarası böyle, olur mu olur. Mikrofon bana uzatılmış kısa da olsa içimdekileri gözler önüne sergiledik.
Atalarımız “öğrenmenin yaşı yoktur” demiş. Henry ford ‘insan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır’ diyerek bize benzetmeye çalışmış. Bu söz Amerika’da geçerli, ya bizde insan bilgiyi bilince kapattığında utanmazlığın doruğunda yargısız infazla toplum ölmüş demektir. Annemden dolayı akrabam olan Arif Korkmaz’la sohbet ediyoruz. Çocuğum, Menderes yolu yapmış ben de yeni dikilmiş çam fidelerin içinde oyun oynarken babamın arkadaşını gördüm.
- Harık amca Harık amca ne güzel oldu değil mi?
-Ne ne güzeli Ünye’nin içine s…..r, bu yolu Ünye’nin arka tarafından geçecekti projeyi de verdim Ankara’da.
Harık Şahinbaş İngiltere’de okumuş Amerika’da master yapmış geçmişte şehrimizin yetiştirdiği değerlerdendi. Arif Korkmaz da salon beyefendilerinden, nur içinde yatsınlar. Bugünkü adamlarla yarın ki adamlar hiç farklı değil. Bekir Şimşek Bey de Ünye’yi Ünyeliler mahvettiğini örneklerle ifade etmişti.
1978 yılında Yankı dergisinin son sayfasında çıkan makaleyi okuduğumda çok mutlu olmuştum. Yazının sahibi yabancı ama Ünye’yi anlatıyor. Otel Ürer’de kalmış Amerika’ya döndüğünde güneşin doğuşunu yalı koyunu sahili kumsalıyla Ünye’yi Amerika’da yayınlana haftalık NEWSWEEK dergisinde yayınlamış aynı yazıyı bizim haftalık haber dergisi yankı yazıya dokunmadan yayınladı.
Yazar NEWSWEEK DERGİSİNİN editörü. Türkiye’yi dolaşmış ama Ünye’yi yazmış makaleyi arşivden çıkarıp önümüzdeki günlerde yayınlayacağız. Kendi aranızda söyleşip durursanız dünyadan haberiniz olmaz Trump gibi Gazze’yi turizm cennetine çevireceğinizi sanırsınız. Güçlüyüz diyorsunuz bir araya gelince ya dağılınca.
Çocuklardan bile öğreniyoruz, geçtiğimiz yaz İngiltere’den 30 yaşlarında Ünyeli genç çift, İngiltere’de yollara evlere doğaya dokuya hiç dokunmazlar. Diziler filmler çekilir. Oysa memleketimize her geldiğimizde bir değişiklikle karşılaşıyoruz. Hatıralarımız yok olmuş hafızalarımız silinmiş.
Hekimden hakimden de, dayım askerlik şubesinde Albaydı. Öyle güzel bir şehre gidiyorsun ki askerlik şube binası o şehre yeter demişti, Ünye adliyesinde hakimlik yapan Erdoğan Bey’in sözcükleriydi.
Örfi idare yılları, permi komutan kaymakamlık koltuğunda. Marsilya’ya NATO toplantısına katılır döndüğünde ne Marsilya’sı gelsinler de Ünye’yi görsünler.
Yalıya beton yol için nisan ayında toplantı yapılmış, nisan ayı boyunca söyleşip durmuşlar, peki ne söyleşmişler, otoritenin kılavuzları, taraftarları, uyduranlar ve akla uymayanlar. Aynur hanım siyasi değil diye çırpınırken, Şakir Gürel pek akil yazısı silinecek gibi değil. Anlaşılan Nisan söyleşisi devam ediyor. Eylüldeyiz, hizmet olanakları tarafgirlik ortadan kalkıyor mu?
Koy kartpostallarda tescillenmiştir. Hizmet mi köy yollarımız diyerek çaresizlik içindeki insanları keyifle izlemek değil. Köylere verilen şebeke sularının boruları asbestli alın numune, görün.
Paranız varsa ırmaklarımız tarım diye ağlıyor Cevizdere Cüri Akçay’ın ( karşısına geçmeyin Samsun’a ait) kenarlarına otel yapın her yerden ırmak dere kaynıyor akıyor düzenleyin rafting yapalım.
İç çekişmeyle Tramp kafasıyla değil kan davasına dönüştürerek hiç değil kendi davamıza dönüştürerek.
FACEBOOK YORUMLAR