EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILMAYANLAR…

-Dur.
-Ne oldu Beyim,
 takım elbiseli Kravatlı bir adam, koltuk altında küçük kara çanta.
-Yuların ucunda ne var, yola çıkar bakalım,
-Beyim beni hırsız sandın herhalde?  İneğimi pazara satmaya getirdim.
-Biliyorum,  beni tanımadın mı?
-Yok,
-Şimdi tanırsın,
-Mal pazarına mal getiriyorsun, satıyorsun vergisini veriyor musun?
-Seni vergi mükellefi yaptım.
-Beni devlet işlerine karıştırma Bey, çarşıya gittiğimde hükümet binası, karakol,  bankanın önünden bile geçmem, hatta kızımı evlendürdüm manifaturacı senet imzalatmıştı,  senedin parasını yeğenime verdim bankaya yeğenim gitti ben de onu kahvede bekledim.

Kara çantasından çıkardığı evrakı düzelerken
Köylü içinde,
-‘Şuna yerleri öptürmek lazım’ der ‘ama devletime saygısızlık olur’, içinden geçen küfürlerin biri bin para.        

Zenbek köyünden çıkmış ırmak yataklarını takip etmiş dere içlerinden geçmiş kara lastikli ayakkabısıyla 30 kilometreye yakın yol yürüdükten sonra Tekkiraz mal pazarına gelmeden pazarcı arabasıyla Tekkiraz’da pazarcı vergi memuruna yakalanmış.

Yıllar geçer,  memleket gelişmiş yollar yapılmış, kara lastik gitmiş, hayvancılık bitmiş, memleket cennete dönmüş, cennetin bir köşesinde emekli muhabbeti gırla.
Emsalleri emekli bizimki köyde tek, muhabbete ırak kalmış, herkesin bir emeklilik hikayesi var. Kimi ‘Fiskobirlik’e pirim diye fındık verdim emekli oldum’ diyor. Kimi Hanboğazı’nda elinde kürekle iş beklerken ikinci kattaki muhasebecinin inşaatta sigortalı göstermesi, kimi
-Ben de esnaf odasından belge götürdüm emekli oldum. Bu kadar da olmaz arada sorgulamak lazım diye,
Niye esnaf odası devlet kendi belgesine güvenmiyor mu?
-U zaman öyleydi,
-Yav o ortaya çıktı bütün Türkiye’de odalar soruşturma geçirdi cezalar, görevden alınmalar.  Sakat iş. Akılları başlarına gelince odadan gelen belgelerle işlemleri iptal ettiler.
-Ooo yıllar geçti ne sakatı benim gibi arada kaç kişi kaynadı Allah bilir. Kimse kimseye bakamaz, hele şimdi seçim var adamların derdi başından aşıyor.
-Bunları muhalefet bilmiyor mu?
-Ne muhalefeti kendileri biliyor mu ki?
-bende bi sene hasta oldum fındıkla kızım ilgilendi fiskbirliğe yatırdı yıllar sonra kart damat fiskobirlikten kızımı emekli etti, fıstık gibi emeklilik ha fındık ha fıstık
Bizimkine,
-Bak neler döniy sende bi numara yok mu? Hiç mi mal satmadın hazırda af varken. Bir sen kaldın En sonunda falan takılırsın.
Bende de yıllar öncesinden bi numara var amma bilmemki.

Hemen bu işin simsarlar bulunur arşivler taranır, parayı bastırınca numarası da.

 18000 lira öde emekli ol.  Birden bire nerden çıktı şimdi bu emeklilik son günler vakit yok ödiyemem.
-Sen şimdi zor olacak ama bir inek daha besle nasıl olsa önümüzdeki sene bir af daha çıkıcak.
Bir yıl sonra bir af daha çıkar 32000 lira ödeyip emekliliğin tadına bakar.

Ben muhabbetlerin yalancısıyım.
Yıllar önce vergi memuruna içinden küfür ederken şimdi de dışından dua ediyor.
Ülkemin çalışandan çok emeksiz, emeklisi var hele bir de EYT düzenlensin!

Suçu kime yüklemeli topluma mı yoksa bozuk düzene mi?