EĞİTİM-İŞ: "KAMUSAL EĞİTİM HAKKIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Eğitim İş Ordu Şubesi tarafından Altınordu’da yapılan basın açıklamasında “Adı Fen Lisesi olan, pozitif bilimlerin öğretildiği ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi olan okullarımız; aklın ve bilimin yörüngesinden çıkartılarak, tarikat ve cemaatlerin dogmatizminin yörüngesine çekilmeye çalışılmakta deyim yerindeyse orta çağın kapısı aralanmaya çalışılmaktadır” ifadeleriyle tepki gösterildi.
28 Aralık 2023 - 17:42
Yapılan açıklamada eğitimin pozitif bilimlerle öğretilmesinin önemine değinilirken gelecek nesilleri eğitmenin önemine vurgu yapıldı.
Sendika adına açıklamayı yapan Eğitim-İş Ordu Şube Başkanı Neşet Sayman, “Görünen köy kılavuz istemez.” Sözünün anlamını bir kez daha teyit ettik. Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN’in Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetini kuran, Medreseleri kapatan, öğretim birliği yasası ile laik, bilimsel ve çağdaş eğitim modelini hayata geçiren TBMM’sinin kürsüsünden; tarikat ve cemaatleri “STK” olarak nitelendireli kısa bir süre olmuştu ki bu nitelendirmeden cesaretlenen tarikat ve cemaatlerin çocuklarımıza yönelik icraatları hızlandı. Bu açıklamadan cesaret alan okul ve kurum yöneticileri de gönüllerinde yatan tarikat ve cemaatlerin icraatlarına okul ve kurumlarda yer vermekte cesur davranmaya başladılar.
Adı Fen Lisesi olan, pozitif bilimlerin öğretildiği ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi olan okullarımız; aklın ve bilimin yörüngesinden çıkartılarak, tarikat ve cemaatlerin dogmatizminin yörüngesine çekilmeye çalışılmakta deyim yerindeyse orta çağın kapısı aralanmaya çalışılmaktadır.
Kentimizin en güzide okullarından biri olan bu okulda Işık cemaatine bağlı olduğu bilinen Mehmet Sıddık Gümüş’ün “İngiliz Casusunun İtirafları”, Hüseyin ilmi Işık’ın “Herkese Lazım Olan İman” ve Konak Vakfı’nın “Mızraklı İlmihal” adlı kitapları okul müdürü Turgay Türkmen’in talimatıyla öğrencilere dağıtılmıştır. Bu durum Ordu Fen Lisesinde okuyan öğrencilerimiz, aileleri ve biz eğitimcilerde büyük tedirginlik yaratmıştır.
İlgililere sormak istiyoruz:
1. Pozitif eğitimin ilkelerine ve öğrencilerin gelişim süreçlerine bu kitapların faydası var mıdır?
2. Söz konusu kitaplar eser inceleme komisyonu tarafından incelenmiş ve uygun bulunarak dağıtımı için izin alınmış mıdır?
3. Söz konusu kitapları dağıtan yetkililer hakkında Anayasamızın 2. Maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Maddesine göre işlem yapılacak mıdır?
Değerli halkımız, velilerimiz,
ÇEDES vb. gibi eğitim sitemine entegre olarak eğitim sistemimizi din eksenli bir yörüngeye oturtmaya çalışan uygulamaların neden karşısındayız, biliyor musunuz? Biz Eğitim İş’liler, 21. Yüzyıl Türkiye’sinin çağdaş değerlere, akılcı ve pozitif bilimlere, insan hak ve özgürlüklerine dayalı; sosyoekonomik açıdan gelişmiş, yoksulluğun ve açlığın çocuklarımızı kuşatmadığı yaşanabilir bir
Türkiye olması için akılcılıktan, bilimsellikten uzak ÇEDES vb. uygulamaların karşısındayız.
Arzumuz şudur: Çağdaş değerlere, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir Türkiye’de insanca yaşamak için eğitim sistemimiz bilimsel gerçeklere yaslandırılmalı, çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak sistemleştirilmeli ve yürütülmelidir. Bunun gereği dünün çürümüş yapılarını okullara sokmak değil; aydınlanmanın, ilerlemenin, pozitif bilimin, sanatın, edebiyatın ve sporun okullarımızda yüceltilmesidir.
Sevgili anneler ve babalar,
Güzel bir gelecek inşa etmek için çabaladığımız çocuklarımızın aydınlık geleceğine sahip çıkmak görevimizdir! Tarikat ve cemaat yapılanmalarının, gücü ele geçirdiğinde neler yapabileceklerinin acı örneği 15 Temmuz ortadayken; çocuklarımızı, niyetlerinin ne olduğunu bilmediğimiz ellere teslim etmeyiniz!
Biz Cumhuriyet’in aydınlık öğretmenleri Eğitim iş’liler olarak çocuklarımıza ve okullarımıza sahip çıkmak için alanlardayız. Haykırıyoruz: “Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz!” Bu bağlamda başta öğrenci velilerimiz olmak üzere tüm yurttaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri, meslek odalarını; Cumhuriyetimizin değerlerine, çağdaş sosyal yaşantımıza ve çocuklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Ayrıca Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine bağlı siz değerli öğrenci velilerimizden, tarikat ve cemaatlerin okullarımızda proje adı altında çalışma yapmasına karşı çıkmanızı istiyoruz. Okullara dilekçe vererek, çocuğunuzun okul içinde ya da dışında tarikat ve cemaat mensuplarınca yürütülecek hiçbir faaliyete katılmasına izin vermediğinizi beyan etmenizi istiyoruz.
Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, Cumhuriyet’imize sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim!
Kurucu Liderimiz, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize diyor ki: “Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.
En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.”
Cumhuriyetimizin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız ödeve “Eğitim İş” ve bu ülkenin çağdaş bireyleri olarak sahip çıkacağız.
Cumhuriyet’in değerlerini yok sayan; çağdaş, laik ve demokratik toplum düzenini yok etmeye çalışan tüm uygulamalarının karşısında olacak; Cumhuriyetimize, sosyal yaşamımıza, laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkımıza sahip çıkacağız.
Ordu Fen Lisesi müdürü eliyle gerçekleştirilen cemaat ve tarikat yapılarının propaganda kitaplarının çocuklarımıza dağıtılması ve okutulması faaliyeti dolayısıyla;
Başta okul müdürünü ve sorumluluğu olan tüm yetkilileri istifaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” ifadelerine yer verdi.
Sendika adına açıklamayı yapan Eğitim-İş Ordu Şube Başkanı Neşet Sayman, “Görünen köy kılavuz istemez.” Sözünün anlamını bir kez daha teyit ettik. Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN’in Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyetini kuran, Medreseleri kapatan, öğretim birliği yasası ile laik, bilimsel ve çağdaş eğitim modelini hayata geçiren TBMM’sinin kürsüsünden; tarikat ve cemaatleri “STK” olarak nitelendireli kısa bir süre olmuştu ki bu nitelendirmeden cesaretlenen tarikat ve cemaatlerin çocuklarımıza yönelik icraatları hızlandı. Bu açıklamadan cesaret alan okul ve kurum yöneticileri de gönüllerinde yatan tarikat ve cemaatlerin icraatlarına okul ve kurumlarda yer vermekte cesur davranmaya başladılar.
Adı Fen Lisesi olan, pozitif bilimlerin öğretildiği ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan ihtiyacını karşılamak gibi bir görevi olan okullarımız; aklın ve bilimin yörüngesinden çıkartılarak, tarikat ve cemaatlerin dogmatizminin yörüngesine çekilmeye çalışılmakta deyim yerindeyse orta çağın kapısı aralanmaya çalışılmaktadır.
Kentimizin en güzide okullarından biri olan bu okulda Işık cemaatine bağlı olduğu bilinen Mehmet Sıddık Gümüş’ün “İngiliz Casusunun İtirafları”, Hüseyin ilmi Işık’ın “Herkese Lazım Olan İman” ve Konak Vakfı’nın “Mızraklı İlmihal” adlı kitapları okul müdürü Turgay Türkmen’in talimatıyla öğrencilere dağıtılmıştır. Bu durum Ordu Fen Lisesinde okuyan öğrencilerimiz, aileleri ve biz eğitimcilerde büyük tedirginlik yaratmıştır.
İlgililere sormak istiyoruz:
1. Pozitif eğitimin ilkelerine ve öğrencilerin gelişim süreçlerine bu kitapların faydası var mıdır?
2. Söz konusu kitaplar eser inceleme komisyonu tarafından incelenmiş ve uygun bulunarak dağıtımı için izin alınmış mıdır?
3. Söz konusu kitapları dağıtan yetkililer hakkında Anayasamızın 2. Maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Maddesine göre işlem yapılacak mıdır?
Değerli halkımız, velilerimiz,
ÇEDES vb. gibi eğitim sitemine entegre olarak eğitim sistemimizi din eksenli bir yörüngeye oturtmaya çalışan uygulamaların neden karşısındayız, biliyor musunuz? Biz Eğitim İş’liler, 21. Yüzyıl Türkiye’sinin çağdaş değerlere, akılcı ve pozitif bilimlere, insan hak ve özgürlüklerine dayalı; sosyoekonomik açıdan gelişmiş, yoksulluğun ve açlığın çocuklarımızı kuşatmadığı yaşanabilir bir
Türkiye olması için akılcılıktan, bilimsellikten uzak ÇEDES vb. uygulamaların karşısındayız.
Arzumuz şudur: Çağdaş değerlere, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir Türkiye’de insanca yaşamak için eğitim sistemimiz bilimsel gerçeklere yaslandırılmalı, çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak sistemleştirilmeli ve yürütülmelidir. Bunun gereği dünün çürümüş yapılarını okullara sokmak değil; aydınlanmanın, ilerlemenin, pozitif bilimin, sanatın, edebiyatın ve sporun okullarımızda yüceltilmesidir.
Sevgili anneler ve babalar,
Güzel bir gelecek inşa etmek için çabaladığımız çocuklarımızın aydınlık geleceğine sahip çıkmak görevimizdir! Tarikat ve cemaat yapılanmalarının, gücü ele geçirdiğinde neler yapabileceklerinin acı örneği 15 Temmuz ortadayken; çocuklarımızı, niyetlerinin ne olduğunu bilmediğimiz ellere teslim etmeyiniz!
Biz Cumhuriyet’in aydınlık öğretmenleri Eğitim iş’liler olarak çocuklarımıza ve okullarımıza sahip çıkmak için alanlardayız. Haykırıyoruz: “Okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz!” Bu bağlamda başta öğrenci velilerimiz olmak üzere tüm yurttaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri, meslek odalarını; Cumhuriyetimizin değerlerine, çağdaş sosyal yaşantımıza ve çocuklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Ayrıca Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine bağlı siz değerli öğrenci velilerimizden, tarikat ve cemaatlerin okullarımızda proje adı altında çalışma yapmasına karşı çıkmanızı istiyoruz. Okullara dilekçe vererek, çocuğunuzun okul içinde ya da dışında tarikat ve cemaat mensuplarınca yürütülecek hiçbir faaliyete katılmasına izin vermediğinizi beyan etmenizi istiyoruz.
Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, Cumhuriyet’imize sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim!
Kurucu Liderimiz, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize diyor ki: “Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.
En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.”
Cumhuriyetimizin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız ödeve “Eğitim İş” ve bu ülkenin çağdaş bireyleri olarak sahip çıkacağız.
Cumhuriyet’in değerlerini yok sayan; çağdaş, laik ve demokratik toplum düzenini yok etmeye çalışan tüm uygulamalarının karşısında olacak; Cumhuriyetimize, sosyal yaşamımıza, laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkımıza sahip çıkacağız.
Ordu Fen Lisesi müdürü eliyle gerçekleştirilen cemaat ve tarikat yapılarının propaganda kitaplarının çocuklarımıza dağıtılması ve okutulması faaliyeti dolayısıyla;
Başta okul müdürünü ve sorumluluğu olan tüm yetkilileri istifaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” ifadelerine yer verdi.
FACEBOOK YORUMLAR