FATSA'DAN MİLAS'TAKİ ÇEVRECİLERE DESTEK!

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Akbelen ormanında Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak için açılacak maden sahası için yapılan ağaç kesimine karşı çıkmaya çalışan çevrecilerin gözaltına alınmasına bir tepki de Fatsa’dan geldi. Ormanlık ve zeytinlikleri korumak için iki yıldır nöbet tutan bazı çevrecilere müdahale edilmesi ve gözaltına alınmasıyla ilgili basın açıklaması yapan Fatsa Doğa Çevre Derneği yaşananlara tepki gösterdi. Dernek adına açıklama yapan Av. Nur Hilal Gündüz, “Onurlu mücadele yürüten arkadaşlarımıza şiddet uygulamak ve gözaltı kararı dahi olmadan gözaltına almak kabul edilemez bir durumdur. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir.” dedi.

FATSA'DAN MİLAS'TAKİ ÇEVRECİLERE DESTEK!
25 Temmuz 2023 - 16:14
Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına Fatsa Doğa ve Çevre Derneği üyelerinin yanı sıra bazı siyasi parti, STK ve çevreci vatandaşlar da destek verdi.
Basın açıklamasında ilk olarak kısa bir konuşa yapan Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, “Bugün burada toplanmamızın amacı, bizim de geçmişte maruz kaldığımız orman katliamlarına ‘dur’ deme amacı taşımaktadır. Ormanlarımızın cayır cayır yandığı yetmiyormuş gibi Muğla’daki ormanlarımızın şirketler tarafından yok edilmesini görüyoruz. Ama buna asla göz yummamalıyız. “ ifadeleriyle Muğla’da yaşananlara dikkat çekti.

“Bu Mücadele Hepimizin Mücadelesidir”

Dernek adına basın açıklamasını okuyan Av. Nur Hilal Gündüz, “Yaşam hakkını savunmak, ranta karşı çıkmak ve ormanları korumak için nöbet tutmak anayasal bir haktır. Dün biber gazı sıkılan arkadaşlarımız, dünya mirası olan ormanlarımıza sahip çıkarak, onurlu bir mücadele yürütmüşlerdir. Onurlu mücadele yürüten arkadaşlarımıza şiddet uygulamak ve gözaltı kararı dahi olmadan gözaltına almak kabul edilemez bir durumdur. Bu mücadele hepimizin mücadelesidir. Akbelen ormanını savunan İkizköylülerin ve Doğu Akdeniz Çevre derneklerinin avukatı olan Av. İsmail Hakkı Atal ve İkizköylü yaşam hakkı savunucularına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.

“Yaşam Hakkını Savunmak Suç Değildir”

Açıklamasına yaşam hakkını savunmanın suç olmadığını söyleyen Av. Nur Hilal Gündüz, “Yaşam hakkını savunmak suç değildir. Dünyada uygulanan vahşi kapitalizm, plansız sanayileşme ve kalkınma programları insanlara dayatılan aşırı tüketme alışkanlıkları bütün varlıkları tüketme noktasına getirmiştir. Bu uygulamaların sonucunda bugün dünya büyük felaketlerin yaşandığı küresel iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehdit artık krize dönüşmüştür. İklim krizinin sonucunda artık dünyanın her yerinde aşırı yağışlar ve buzulların erimesinden dolayı seller kuraklıklar orman yangınları, türlerin yok oluşu ve gıda krizleri yaşanmaktadır. Bugün dünyamız iklim krizinin getirdiği sıcak hava dalgalarının olumsuz etkileriyle boğuşurken, bu sıcak hava dalgalarına karşı tek savunmamız olan ormanlarımız teker teker kesilmeye çalışılmakta ve bu ormanlar bir TERMİK SANTRAL için heba edilmeye çalışılmaktadır.” dedi.

“Vatan Toprağını Savunmak Temel Vatandaşlık Görevidir”

Av. Gündüz’ün açıklamasının devamı şöyle;

“Sadece ülkemiz için değil komşu ülkeler içinde en büyük tehditlerden orman yangınlarına karşı mücadele edilen bu günlerde, Akbelen Ormanı’nın göz göre göre bir şirketin kirli zenginliği için kesilmeye çalışılmasının akılla izah edilebilir bir yanı bulunmamaktadır. Gölgesinde sağladığı 5C sıcaklık azaltımı için kömürden ürettiğiniz elektrikten daha fazla elektriğe ihtiyaç duyacağınız bu ormanlar, her bir vatandaşımızın geleceği için, tarım için, her bir damlasına muhtaç olacağımız temiz su kaynaklarımız için ve anayasal hak olan sağlıklı bir çevre de yaşama hakkımız için en temel zenginliğimiz ve gelecek için garantimizdir. Bu nedenle Anayasa ve Yasayla güvence altına alınan Ormanlar ve Zeytinliklere, her bir ağaca, onların sağladığı her bir su damlasına ve bize sonsuz zenginlik sağlayan ormanlarımıza muhtacız. Ormanların Muğla’da, Ordu’da veya ülkenin herhangi bir yerinde olması gerçeği değiştirmemektedir. Vatan toprağını savunmak Anayasa’mızın da 169. Maddesine göre en temel vatandaşlık görevidir ve bugünün gerçeğidir. Ormanlar sağladıkları kamusal fayda nedeniyle birilerinin zenginliğine peşkeş çekemeyeceğiniz kadar herkesindir ve hiç kimsenindir.”

“Ordu’da da Benzer Durumlar Söz Konusu”

“Bu günlerde benzer tehditler sadece Muğla, Giresun, Gümüşhane de değil, Ordu ilinde de benzer teşebbüsler bulunmaktadır. Bilindiği gibi Ordu ilinin %74'ü Madenlere Ruhsatlıdır. Bu ruhsatlardan biri olan Perşembe İlçesi Soğukpınar mahallesinde ER: 3237196 sayılı IV.grup Altın, Bakır madeni İşletme izni için ÇED gerekli değildir başvurusu yapılmıştır.

Ordu ilinde temmuz ayında yaşanan heyelanlar, aşırı yağış ve 37 gibi rekor sıcaklıklar Ordu ilinin kendine has mikro ikliminin Küresel İklim değişikliği gibi değişime uğradığını gösteren göstergelerdir.
Ordu ili yıllık ortalama 14-16 C ve 110 mm yağış ile kendine has mikro iklimi olan ve fındık tarımı için ideal bir bölgedir. Sürekli ve az az gerçekleşen yağış formu iklim değişikliği ile  ani ve hızlı yağış formuna dönüşmüştür. Bölgemizde rekor sıcaklıklar ile deniz suyunun ısınması, hızlıca buharlaşmaya ve bu da ani ve sel biçiminde yağışlara neden olmaktadır.

Güneşli gün sayısındaki artış, yükselen sıcaklık diğerleri ile toprak yapısının değişmesine ve toprak kuraklığına yol açmış bu nedenle de yer altı su kaynaklarının beslenememesi gibi sonuçlar doğurmaktadır. Topraktaki nem seviyesi ve yer altı su kaynaklarında gözlenen düşüş ve azalma gün geçtikçe daha çok olumsuzluklara neden olmaktadır. Bu göstergeler, bölge tarımının, fındığın, arıcılığın, temiz su kaynaklarımız için tehdit oluşturmaktadır.


Bizler Fatsa Doğa ve Çevre Derneği olarak yaşanan gelişmeler karşısında kamuoyuna daha yaşanılabilir bir dünya için sesini yükseltme çağrımızı yineliyor ve Bir ağaca dahi zarar gelmemesi için tüm yetkilileri ağaçları ve ormanları korumaya davet ediyoruz.”

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum