ÜNYE DEVLET HASTANESİ'NDE NEDEN SULAR DURULMUYOR?
Nesnel Medya (Okuyorum Gazetesi- Nesnel TV) Genel Koordinatörü Gazeteci Ulvi Gündoğdu, geçtiğimiz hafta Ünye Devlet Hastanesi’nde yaşanan ‘sahte hemşire’ olayından yola çıkarak, bazı sorular sordu, bazı cevaplar aradı. Mesela Ünye Devlet Hastanesi’nde neden sular durulmuyor? Ünye Devlet Hastanesi kamu kurumu değil mi? Bu ne serbestlik, bu ne rahatlık? Çok daha fazlası Gazeteci Gündoğdu’nun kaleme aldığı yazıda.
23 Eylül 2023 - 16:20 - Güncelleme: 24 Eylül 2023 - 00:38
Yazımın başlığını ‘Ünye Devlet Hastanesi’nde Neden Sular Durulmuyor?’ diye attım çünkü hakikaten de sular durulmuyor. En son geçen hafta gündeme bomba gibi düşen ‘Sahte Hemşire’ olayıyla gündeme geldi Ünye Devlet Hastanesi.
İddiaya göre son 10 gündür acil serviste hemşire kıyafetiyle dolaşan bir kadın bazı görevliler tarafından fark edildi ve sonra hemşire forması giyen kadın kaçtı fakat Hastane idaresi hemen düğmeye bastı ve savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu arada haberi de ilk olarak Nesnel Medya bünyesindeki Okuyorum Gazetesi verdi. Ertesi gün diğer yerel basın yayın kuruluşları, peşinden de ulusal medya…
Olay haberimizle patlayınca ertesi gün Ordu İl Sağlık Müdürlüğü yapması gerekeni yaparak, idari soruşturma başlattı. Bu da basında geniş yer buldu.
Bir de açıklama geldi İl Sağlık Müdürlüğü’nden, kısaca; “Aktif tedavinin yapılmadığı alanlarda gezdiği, tedavi hizmetlerinde herhangi bir işlem ve tedavi yapmadığı güvenlik kamera kayıtları incelenmesinde tespit edilmiştir.” denildi açıklamada.
Mesela 10 gün değil de 2 ay hastanede dolaşsaydı ‘sahte hemşire’ olan kişi, bu açıklamada ‘2 ay dolaşmıştır’ denilir miydi? Tedavi hizmetlerine katılsaydı ‘tedavi hizmetlerinde aktif bir işlem yapmıştır’ denilir miydi? Pek sanmam, hatta hiç sanmam!
Güvenlik kamerası incelemeleri sonucunda denilmiş, güvenlik kamerasını çalışkanlığıyla bilinen Ordu İl Sağlık Müdürü Sayın Op.Dr. Dursun Tüzün incelemiş midir? Müdür Bey’in böyle bir zamanı olmadığını, böyle bir görevi olmadığını tahmin etmek pek de zor olmasa gerek. Sayın Tüzün incelemişse ve bu ifadeler ona göre kaleme alınmışsa inanırım… Başka türlüsü güç…
Şimdi soruyoruz; iddiaya göre bir iki ay, belirtilene göre son 10 gündür acil serviste dolaşan bir şahıs nasıl oluyor da o zamana kadar kimsenin dikkatini çekmiyor? Mesela hastane idaresinin, başhemşirenin, süpervizörün, acil servis sorumlusunun, vardiya şefinin vs. Acilde görev yapan Ünye Devlet Hastanesi’nde yeni göreve başlamış bayan hemşire fark ediyor durumu, iddiaya göre sahte hemşire EKG çekimine iştirak ederken…
Ama sahte hemşireyi fark eden kişinin bile değiştiğini, bayan hemşireden erkek bir sağlık memuruna döndüğünü, bu kişinin de adeta kahraman! ilan edildiği konuşuluyor. Hakkaniyet böyle mi olur, her iki şahsı da tanımam etmem, kim yakaladıysa, bir ödül verilecekse ona verilsin. Tabii ödül olunca, ceza da olmalı. Kimler bulundu bu ihmalde? Niye ve nasıl fark edilmedi bu zamana kadar?
Ve en tehlikeli olanı da hemşire formasıyla acilde dolaşan belirtilene göre de hiçbir işleme iştirak etmeyen! bu kadın birisine zarar verseydi, veya zarar vermek için kılık değiştirerek içeri sızsaydı, hani şu dizilerde, filmlerdeki gibi, o zaman ne olurdu? O zaman da “hiçbir işlem yapmamıştır, kimseyi yaralamamış, öldürmemiştir” denilir miydi acaba? Hasta ve hasta yakınları kime güvenecek? Ya da görevini zor şartlarda yapmaya çalışan doktor ve sağlık personellerin can güvenliğini kim sağlayacak? Onların canlarına bir zarar geldiğinde idari olarak sorumlusu kim olacak?
Geçmişte yine Ünye Devlet Hastanesi’nde bir cemaatin yurdunun çamaşırları yıkanmış olay yine basına düşünce soruşturma başlatılmış ve bazı idareciler idari ceza almıştı. Sonra, sonrası yok… Sonrası aynen devam…
Yine Devlet Hastanesi’nde temizlik işlerinde görevli kişiler, Akkuş Devlet Hastanesi’nin temizlik işleri için oraya görevlendirilmişti dönüşte de kaza yapmışlardı. İçlerinden birisi beyin kanaması geçirmiş, ölümden dönmüştü. Evrakları var mıydı, görevlendirme evrakları o da meçhul! Belki de olaydan sonra tanzim edilmiştir kim bilir…
Yine geçmişte, birçok olay, birçok konu, birçok gündem olmuştu burada. Her zaman söylenir, 5 yıldızlı otel konforunda hastane diye. Evet doğru olabilir ama bu olanlar ne peki? Her yıl 2-3 önemli skandal veya skandalvari olay olmak zorunda mı Ünye Devlet Hastanesi’nde?
Burası kamu kurumu değil mi? Mesela burası kamu kurumu ise, Ünye Kaymakamlığı ne? Burası kamu kurumu ise Ünye Belediyesi ne? Burası kamu kurumu ise Ünye Adliyesi ne? Burası kamu kurumu ise Ünye İlçe Emniyet Müdürlüğü ne?
Hastanede sadece son 6-7 yılda meydana gelen veya meydana geldiği söylenen olayların bir tanesi bile yukarıda saydığım kurumlarda olsaydı ne olurdu acaba? Tahmin etmek zor değil, yer yerinden oynar, suçlular, ihmali olanlar hem cezai, hem de idari olarak anında karşılığını bulur, görevden alınacaklar alınır, devam edecekler devam eder, memuriyetten atılacaklar atılırdı. Bir kere bu kurumların başında olanlar kimsenin gözünün yaşına bakmadan gerekeni yapardı.
Eeee bu soruyu sormaktaki haklılığım artmıyor mu şimdi, Ünye Devlet Hastanesi kamu kurumu değil mi? Bakın ‘kamu kurumu değil’ demiyorum, ‘kamu kurumu değil mi?’ diye soruyorum, kamu kurumu ise ki öyle o zaman gereğini yapınız bir zahmet… Ve bir zahmet bu serbestlik, bu rahatlık son bulsun.
Yoksa çareyi özellikle son 5-6 yıldır olduğu gibi sadece Başhekim değiştirmekte görüp, birilerinin babasının çiftliği gibi gördüğü bir hastanede, aynı tas, aynı hamam kadrolarla yola devam edersiniz. Her yıl birkaç kez de böyle olaylarla gündeme gelmeye devam edersiniz.
Hep “Koyun can derdinde, kasap et derdinde.” mi olsun?
Hep aynı tas, aynı hamam mı olsun?
Gerekeni yapınız bence, yapınız da sular durulsun…
İddiaya göre son 10 gündür acil serviste hemşire kıyafetiyle dolaşan bir kadın bazı görevliler tarafından fark edildi ve sonra hemşire forması giyen kadın kaçtı fakat Hastane idaresi hemen düğmeye bastı ve savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu arada haberi de ilk olarak Nesnel Medya bünyesindeki Okuyorum Gazetesi verdi. Ertesi gün diğer yerel basın yayın kuruluşları, peşinden de ulusal medya…
Olay haberimizle patlayınca ertesi gün Ordu İl Sağlık Müdürlüğü yapması gerekeni yaparak, idari soruşturma başlattı. Bu da basında geniş yer buldu.
Bir de açıklama geldi İl Sağlık Müdürlüğü’nden, kısaca; “Aktif tedavinin yapılmadığı alanlarda gezdiği, tedavi hizmetlerinde herhangi bir işlem ve tedavi yapmadığı güvenlik kamera kayıtları incelenmesinde tespit edilmiştir.” denildi açıklamada.
Mesela 10 gün değil de 2 ay hastanede dolaşsaydı ‘sahte hemşire’ olan kişi, bu açıklamada ‘2 ay dolaşmıştır’ denilir miydi? Tedavi hizmetlerine katılsaydı ‘tedavi hizmetlerinde aktif bir işlem yapmıştır’ denilir miydi? Pek sanmam, hatta hiç sanmam!
Güvenlik kamerası incelemeleri sonucunda denilmiş, güvenlik kamerasını çalışkanlığıyla bilinen Ordu İl Sağlık Müdürü Sayın Op.Dr. Dursun Tüzün incelemiş midir? Müdür Bey’in böyle bir zamanı olmadığını, böyle bir görevi olmadığını tahmin etmek pek de zor olmasa gerek. Sayın Tüzün incelemişse ve bu ifadeler ona göre kaleme alınmışsa inanırım… Başka türlüsü güç…
Şimdi soruyoruz; iddiaya göre bir iki ay, belirtilene göre son 10 gündür acil serviste dolaşan bir şahıs nasıl oluyor da o zamana kadar kimsenin dikkatini çekmiyor? Mesela hastane idaresinin, başhemşirenin, süpervizörün, acil servis sorumlusunun, vardiya şefinin vs. Acilde görev yapan Ünye Devlet Hastanesi’nde yeni göreve başlamış bayan hemşire fark ediyor durumu, iddiaya göre sahte hemşire EKG çekimine iştirak ederken…
Ama sahte hemşireyi fark eden kişinin bile değiştiğini, bayan hemşireden erkek bir sağlık memuruna döndüğünü, bu kişinin de adeta kahraman! ilan edildiği konuşuluyor. Hakkaniyet böyle mi olur, her iki şahsı da tanımam etmem, kim yakaladıysa, bir ödül verilecekse ona verilsin. Tabii ödül olunca, ceza da olmalı. Kimler bulundu bu ihmalde? Niye ve nasıl fark edilmedi bu zamana kadar?
Ve en tehlikeli olanı da hemşire formasıyla acilde dolaşan belirtilene göre de hiçbir işleme iştirak etmeyen! bu kadın birisine zarar verseydi, veya zarar vermek için kılık değiştirerek içeri sızsaydı, hani şu dizilerde, filmlerdeki gibi, o zaman ne olurdu? O zaman da “hiçbir işlem yapmamıştır, kimseyi yaralamamış, öldürmemiştir” denilir miydi acaba? Hasta ve hasta yakınları kime güvenecek? Ya da görevini zor şartlarda yapmaya çalışan doktor ve sağlık personellerin can güvenliğini kim sağlayacak? Onların canlarına bir zarar geldiğinde idari olarak sorumlusu kim olacak?
Geçmişte yine Ünye Devlet Hastanesi’nde bir cemaatin yurdunun çamaşırları yıkanmış olay yine basına düşünce soruşturma başlatılmış ve bazı idareciler idari ceza almıştı. Sonra, sonrası yok… Sonrası aynen devam…
Yine Devlet Hastanesi’nde temizlik işlerinde görevli kişiler, Akkuş Devlet Hastanesi’nin temizlik işleri için oraya görevlendirilmişti dönüşte de kaza yapmışlardı. İçlerinden birisi beyin kanaması geçirmiş, ölümden dönmüştü. Evrakları var mıydı, görevlendirme evrakları o da meçhul! Belki de olaydan sonra tanzim edilmiştir kim bilir…
Yine geçmişte, birçok olay, birçok konu, birçok gündem olmuştu burada. Her zaman söylenir, 5 yıldızlı otel konforunda hastane diye. Evet doğru olabilir ama bu olanlar ne peki? Her yıl 2-3 önemli skandal veya skandalvari olay olmak zorunda mı Ünye Devlet Hastanesi’nde?
Burası kamu kurumu değil mi? Mesela burası kamu kurumu ise, Ünye Kaymakamlığı ne? Burası kamu kurumu ise Ünye Belediyesi ne? Burası kamu kurumu ise Ünye Adliyesi ne? Burası kamu kurumu ise Ünye İlçe Emniyet Müdürlüğü ne?
Hastanede sadece son 6-7 yılda meydana gelen veya meydana geldiği söylenen olayların bir tanesi bile yukarıda saydığım kurumlarda olsaydı ne olurdu acaba? Tahmin etmek zor değil, yer yerinden oynar, suçlular, ihmali olanlar hem cezai, hem de idari olarak anında karşılığını bulur, görevden alınacaklar alınır, devam edecekler devam eder, memuriyetten atılacaklar atılırdı. Bir kere bu kurumların başında olanlar kimsenin gözünün yaşına bakmadan gerekeni yapardı.
Eeee bu soruyu sormaktaki haklılığım artmıyor mu şimdi, Ünye Devlet Hastanesi kamu kurumu değil mi? Bakın ‘kamu kurumu değil’ demiyorum, ‘kamu kurumu değil mi?’ diye soruyorum, kamu kurumu ise ki öyle o zaman gereğini yapınız bir zahmet… Ve bir zahmet bu serbestlik, bu rahatlık son bulsun.
Yoksa çareyi özellikle son 5-6 yıldır olduğu gibi sadece Başhekim değiştirmekte görüp, birilerinin babasının çiftliği gibi gördüğü bir hastanede, aynı tas, aynı hamam kadrolarla yola devam edersiniz. Her yıl birkaç kez de böyle olaylarla gündeme gelmeye devam edersiniz.
Hep “Koyun can derdinde, kasap et derdinde.” mi olsun?
Hep aynı tas, aynı hamam mı olsun?
Gerekeni yapınız bence, yapınız da sular durulsun…
Gazeteci Ulvi Gündoğdu
YORUMLAR
- 7 ay önceYahu Allah aşkına nedir çözümü bu kadar zor olan geçen gün doktor bir arkadaşla sohbet ederken aldıkları parayı beğenmeyip gidiyorlarmış doktorlar öyle mi dedim yok dedi sözleşmeli doktorlar çok güzel maaş alayorlar dedi o zaman kardeşim bu adamlar niye gidiyor gelen bir kaç sene sonra çekip gidiyor ben anlamıyorum yazıl günah kimse suçlusu kesin cezasını olsun bitsin
- 7 ay önceSayın moderatör kaleminize be yüreğinize sağlık. Çokça konuşulduğu halde çokça gündeme geldiği halde neden halen daha bir müdahale yapılmaz anlamış değilim. Başhekimler değişti sonuç değişmedi demek ki başka sorun var. Sorunun kaynağı olan sorumlular var. Bu yazınız bu memleketin yöneticilerinin de düşünmesine sebep olur inşallah. Merakla takip ediyoruz.
FACEBOOK YORUMLAR