Dyt. Sevgi Boz

Dyt. Sevgi Boz

Sağlık Köşesi
[email protected]

'TÜRK ÇAY KÜLTÜRÜ' UNESCO LİSTESİNDE

04 Ocak 2023 - 19:11

Geçtiğimiz haftalarda “Türk Çay Kültürü” UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne girdi. Kültürümüzün önemli parçalarından biri olan, günün her saati, her yeri ve her anında tükettiğimiz çayın sağlığımıza olan etkilerinden bahsedeceğim sizlere. Çay, doğru bir şekilde tüketildiği takdirde vücudumuza büyük ölçüde fayda sağlıyor.

Çay, kalp sağlığına faydalı olan flavonoid adı verilen bir antioksidan grubu içerir. Kateşin içeriği ile antioksidan etki göstererek kalp hastalıkları, meme kanseri, yüksek tansiyona karsı koruyucu potansiyel etki gösterir. Randomize, kontrollü bir çalışmada, altı ay boyunca günde üç fincan siyah çay içenler, plasebo grubuna kıyasla sistolik ve diyastolik kan basıncında önemli bir azalma olduğunu göstermiştir.

Çayda bulunan tanen adı verilen maddeler, demir emilimini azaltabiliyor. Bu nedenle yemekten en az 45 dakika sonra çayınızı açık olarak içmenizi öneririm. Çayın kafein içeriği de dikkat etmemiz gereken bir diğer konu. Hem ABD Tarım Bakanlığı (USDA) hem de Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), günlük 300-400 miligram kafein alımının güvenli olduğunu belirtiyor.

Kafeini fazla aldığınızda vücudunuzda oluşan yüksek kalp atışı, yüksek adrenalin hormonu ve yüksek hassasiyet gibi uyarıcı etkilerin şiddetli anksiyete, gerginlik gibi etkilere yol açabilir. 1çay bardağı demleme siyah çayda 40 miligram kafein bulunuyor. Çikolata, kahve ve kakao ile de kafein alarak önerilen üst sınıra ulaşmış oluyoruz. 1 fincan Türk kahvesi yaklaşık 60 miligram, 1 fincan filtre kahve ise 150 miligram kafein içeriyor. Günde 3 fincan çay içmeniz genel sağlık durumunuzu korumak ve geliştirebilmek adına yeterli olacaktır.

Ancak rakamlar toplum olarak çok fazla çay tükettiğimizi gösteriyor. Dünya Çay Komitesi'nin hazırladığı 'Dünya Çay Raporu' sonuçlarına göre, yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeler sıralamasında 3 kilogram ile Türkiye ilk sırada yer alıyor. Dünya çay üretiminde ise 2 milyon 270 bin ton ile Çin 1'inci, Türkiye ise 250 bin ton ile 5'inci sırada yer alıyor.

Danışanlarım tarafından bana yöneltilen sorular arasında çay tüketimi ile ilgili sorularda sıkça yer alıyor. Hangi çayı içelim, ne kadar içelim, yeşil çay ile siyah çay arasında ne fark var gibi sorularla sıkça karşılaşıyorum. Beyaz, yeşil ve siyah çay aslında aynı bitkinin yaprağı, yani hepsi de “camellia sinensis” isimli bitkiden elde ediliyor.

Bu bitkinin yaprakları toplandıktan sonra hızlı şekilde kurutulmaya geçilmezse oksidasyon başlıyor ve tam da bu aşamada çay çeşitleri ortaya çıkıyor. Bir fincan demlenmiş siyah çayda yaklaşık 268 mg ve bir fincan yeşil çayda yaklaşık 316 mg flavonoid var. Yani içindeki doğal mucizeyi dikkate aldığımızda ikisi arasında çok ciddi bir fark olduğunu söylemek güç. Yeterli miktarda tüketildiğinde çayın yeşili de, siyahı da faydalı diyebiliriz.

Uzun süre çayı demlemekten ve çok sıcak içmekten sakınmalı, 3 fincandan fazla çay tüketmemeye özen gösterilmelisiniz.


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum