Eskiden düğün mü var, hemen belli olurdu. Evin içi bir hareketlenirdi, mahalleye, köye bir heyecan yayılırdı. Davetiyeler tek tek elden verilirdi. Ev telefonundan arayıp düğüne, davete söylemek ayıp sayılırdı, çağırmak demek değildi çünkü. Gidilir, oturulur, bir çay içilir, sohbet edilir; davet dediğin yüz yüze, göz göze yapılırdı.
Üstelik sadece bir kâğıt parçası verilmezdi o gün. Davetiyeyle birlikte poşette lokum uzatılırdı, bazen birkaç bisküvi olurdu. O poşetin içindekinden çok, dışındaki niyetti kıymetli olan. İnsan kendini değerli hissederdi. Düğüne değil sanki bir hayata davet ediliyormuş gibi olurdu.
Ben küçüktüm, başka bir köyde düğün olmuş. Anneannemi çağırmayı unutmuşlar. Gönül koymadı ama, o yaşlı ses tonuyla şöyle dedi:
“9 kepçeyle mi gelecektim evladım? Niye çağırmadınız?”
İnce bir sitemdi bu. Hem kırgın hem zarif. O zaman öğrendim: “9 kepçe” eskilerin dilinde, "Ben kendi kendime mi çıkıp gelecektim? Çağrılmayı bekledim" demekti.
Şimdi düğünler hâlâ oluyor, ama davetler sessiz. WhatsApp’tan bir toplu mesaj, Instagram'da bir hikâye... Gelen gelsin, gelmeyen de nasılsa takıdan yırttı. Eskiden çağrılmayınca gönül koyardık, şimdi çağrılmayınca içten içe “Oh” diyoruz. Çünkü her davet bir masraf, her katılım bir yük gibi görülüyor artık.
Değişti zaman, hızlandı hayat, belki de biraz da kabalaştı. Zaman kazanıyoruz diye inceliği kaybettik sanki. Birine “Seni önemsiyorum” demek için poşette uzatılan lokum, bisküvi ve birkaç dakikalık yüz yüze sohbet yetiyordu. Şimdi yüzlerce mesaj, hikâye, emojiler… ama içi boş.
Sitem bile edemez oldu kimse: “9 kepçeyle mi gelecektim?” diyecek incelik kalmadı çünkü.
Belki de bu yüzden, davetler azaldıkça ilişkiler de yüzeyleşiyor. Kimse kimseyi gerçekten çağırmıyor hayatına. Herkes herkesi uzaktan izliyor. Ama bazı şeyler hâlâ değişmedi:
Bir davet hâlâ sevildiğini hissettirir. Bir poşette ki lokum hâlâ insanın kalbine dokunur.
Bugün belki kimseyi düğüne çağırmıyorsundur… ama belki birini kalbine çağırabilirsin. Unutma, herkesin gönlünde hâlâ o sitemli ses bir yerlerde saklı:
“Ben 9 kepçeyle mi gelecektim evladım?”
FACEBOOK YORUMLAR