Kol kırıkları, sadece kemik bütünlüğünün bozulmasıyla sınırlı bir problem değildir. Kırık sonrası hareketsizlik, kaslarda zayıflama, eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı gibi sorunları da beraberinde getirir. İşte bu noktada fizyoterapi, iyileşme sürecinin en kritik parçası haline gelir.
İlk Adım: Doğru Zamanlama
Kırık tedavisinin ilk aşaması, ortopedik müdahale ile kemiklerin doğru pozisyonda kaynamasının sağlanmasıdır. Alçı ya da cerrahi fiksasyon sonrası, doktorun izin verdiği dönemde fizyoterapiye başlanır. Erken dönemde amaç; ödemin azaltılması, dolaşımın artırılması ve eklemlerin hareket kabiliyetinin korunmasıdır.
Hareketi Geri Kazanma Süreci
İmmobilizasyon (hareketsizlik) süresi bittikten sonra, eklemlerdeki sertliği çözmek ve kas gücünü geri kazandırmak için özel egzersizler uygulanır. Öncelikle pasif ve yardımlı hareketler ile eklem açıklığı artırılır. Ardından aktif hareketler ve dirençli egzersizlerle kas güçlendirilir.
Ağrı ve Ödem Kontrolü
Soğuk uygulama, manuel terapi teknikleri ve elektroterapi yöntemleri, kırık sonrası ağrıyı azaltmada etkilidir. Ayrıca lenf drenaj masajı ve uygun pozisyonlama ile ödemin kontrolü sağlanır.
Günlük Hayata Dönüş
Fizyoterapinin son aşaması, hastanın günlük yaşam aktivitelerine bağımsız şekilde dönebilmesidir. Sporcular için ise spor spesifik antrenmanlarla performansın yeniden inşası sağlanır.
Unutmayın: Kol kırıklarında rehabilitasyon sürecini aksatmak, eklem sertlikleri, kalıcı hareket kısıtlılıkları ve kas erimesi gibi geri dönüşü zor problemlere yol açabilir. Düzenli fizyoterapi ve egzersiz, yalnızca kırığın iyileşmesini değil, kolun eski gücüne ve fonksiyonuna kavuşmasını da garanti eder.
FACEBOOK YORUMLAR