Reklam
Reklam
Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

2023…

04 Ocak 2023 - 19:05

Yeni yıla girdik.  Salt o geceye ilişkin ne kadar kavram varsa süslü sözlerle güzel dilekler dile getirilir. Milyonların dileği; ‘Huzur ve mutluluk ülkemi bulsun artık derken’ sabahın ilk haberlerinde başlarız, ‘Türkiye de konular ne zaman değişecek?’
Hislerini bilmezden geldiğimiz, izinleri iptal edilmiş güvenlik güçlerimiz sabaha kadar ayaktayken İnsanımız; ‘Vur patlasın çal oynasın ne de olsa yılbaşı der.

30 yıl önceki yılbaşı eğlencesini çakıştırdığımızda aynısını görürüz. Habercilerin yorulmasına gerek yok. Onlardan havalı fişek gösterileri akarken bizden dünyaya havalı fişeklerin gösterileri akıp durur. Ya haber merkezleri taraf ya da bizden sıra gelmiyor.   

Gelenekçi yapımız değişimi sevdirmiyor. Değişim mi? Çok zor! Politik çekişmeler, iç güçler, seyyar zam, buz etkisi, devre mülk, hukuk, ekonomi, üretim, siyaset üreticileri bir yana, insan görünümümdeki canlıların içindeki düşmanlık kin nefret kötülük acımasızlık bir tarafa.

Her akşam televizyonda izlediğimiz sahnelere artık insanın tüyleri bile ürpermiyor iyice kanıksandı.  Oysa ortaya saçılan bütün dilekler arzular sağanağı yılbaşı akşamlarında değil adaletin olduğu yerlerde diner. Adaletin gerçekleşmesinin yolu karakol kapısından geçerek başlar. Bizim karakol iki kapılıydı karşı kaldırımdan kafayı çevirip bakıldığında arka kapıdan direkt deniz görünürdü.

Jandarma karakoluyla yan yanaydı. Bir tarafında küçük bir sinema seyyar sandalyeli, farelerle film izlerken 20 dakikada bir geçen arabanın sesi sinemanın içinde yankılanınca büyümüz bozulurdu.  Karşısında kahvehane, içini sanıkların ya da tanıkların yakınları doldururken kelli felli ikinci amir kahvehane sahibi ikinci kapıdan çıkamayanlardan haber getirir götürürdü. Sonra bir gün arka kapı görünmez olurken, halk arasında ‘yaygın kanı ön kapıdan girer arka kapıdan çıkar’ kavramı tarih oldu.

Adliye kapısı da sonucu değiştirmedi. Gömen kardeşlerimiz suç işleme özgürlüğünde bizimle yarışmanın tadını çıkarıyor. Suriyeli 32. Bizimki de 262. suçunu işliyor. ‘Günümüzde değişen var mı?’ diye insan sorguluyor. Değişimin sorumlusu sosyal medya. Dayanabildiğin kadar dayanıyorsun fakat fazla gıdıklandığında rahatsız oluyor insan. Pariste’ki terör olayı sosyal medyada fazlasıyla gıdıklandığı için suçlu tutuklandı. Demek ki dünyada da böyle! Yasa yapmak yerine, önlemeli yasa çıkarmak önemli. Kurumların, sorumluların hızlı, aktif ve ayıklayarak karar almalarında, insanımızın apolitik tutumu belirleyici rol oynuyor.

İyilik ve içtenlik, sevgi saygı, birlik, barış önce içimizdeki bireysel sonra evrensel hukuktan geçer. Din de buna dahil. Unutulmaması gereken kavram, dünyanın en saygın mesleği hukuk. Taşlaşmış değil, 2023 taçlandırılmış hukukla gelsin.
           

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum