Reklam
Reklam
Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

CANAVARLAŞAN SİCİLİMİZ

16 Kasım 2021 - 12:07

Çalışmak yaşamak kadar güzeldir. Kimine göreyse çalışmadan yaşamak çok güzel. Dinlenirken bile yorulan insanımıza en uygun tabir; Etrafta dolu koltukların üstünde oturanlar, tam yıldızların altına konulan sahneye bizden giden dilek, istekler, sorunlar efekt olarak yansırken sis makinesinden verilen duman aralığı günümüz komedisini daha da zenginleştirirken Levent Kırcaları, Aziz Nesinleri, Kemal Sunalları nicelerini geride bırakarak adeta komedi tarihinin dehaları.

Beni de dünyanın en hafif işini yazmak yoruyor. Nereye baksan kurşun gibi. Anadolu coğrafyası tembellik şöyle dursun kin üretmede üretken topraklardır.
Mutlu günün akşamı otoparkın girişinde bir araç; içindekinin telefon konuşması biter bitmez ‘Otopark girişi ileri alır mısınız?’ diyemeden kaba bir ses

  • Tablet alıcam!
Arkadan araçların sıkıştığını görünce bana mı araçlara mı kızdı bilinmez. Fırlayan çakıl taşları ve milli duygularla kendime geldim. Polismiş, inen yaşam kalitemizin simgesi olarak müsaade istemeden kayboldu bir süre sonra geri geldi, tabletini aldı aracına binip teşekkür etmeden gitti.

‘Tamam’ dedim, bu adam şıp diye trafik derdimizi çözer neredeydi şimdiye kadar?
Dünkü gazetemizin manşeti park sorunu, trafik sorunuyla ilgiliydi. Yıllardır, aylardır herkes dile getiriyor. Ülkemizin de en büyük sorunlarından bu her akşam haberlere konu.

Bekir Şimşek, kentimizin çınarıdır. Geçtiğimiz günlerde televizyon programının tamamı şehrimizin trafik sorunuyla ilgili idi. Kazancılar, Belediye, Hükümet üç caddeyle oluşuyor.
Bu üç cadde mi çözümlenmeyecek?

Sabah işbaşı, akşam iş dönüşü yoğunluğuna karşı nerede yoğunluk oluşuyorsa trafik polisi resmi ya da sivil görevlendirin, oturmayın biz mutlu olunca siz daha çok mutlu olacaksınız. Yurttaşları birbirine düşürmeyin her şeyi unuturuz kinimizi unutmayız. Küçük tartışmalar yıllar sonra bile büyük felakete yol açabiliyor.

Sıcakta soğukta yağmurda fırtınada dükkanımızı açıp, elektrik, su, sigorta dolaylı dolaysız vergileri ödedikten sonra saygılı memurlarla karşılaşmak isteriz.

Bundan 50 yıl önce siyasiler birbirlerine çok kızdıklarında en ağır sözleri ‘hükümetin başı’ diyerek kızgınlıklarını dile getirilirdi. Ne oldu bize ne yediriyorlar? Yoksa süslü kravatlı yiyecekler mi yetmiyor da birbirimizi yiyoruz, başta siyasetin başındakiler ata tohumuyla beslensinler.

Mikis Thedorakis, biraz geç öldü onun için mi bilinmez bestelerini, sanat, sinema ve müzikle uğraşanlar çok iyi bilir. ‘Ben kahraman değilim çünkü kahramanlar erken ölür’ der.
Polislerimiz bizim sosyal güvencemiz, her zaman ölüme hazır kahramanlarımızdır.
Kıymeti bilinen değerlerle Sicilimize seçilmeyen anılar vurgulansın…


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum