Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

DÖNÜM NOKTASI

18 Mayıs 2024 - 12:43

Yeni bir duruma geçme haliymiş. 21. Yüzyılın başlangıcında yeni bin yıl anlamını taşıyan milenyum sözcüğü pek modaydı. Yeni bir bin yıla kadar bin kez yeni bir duruma geçer miyiz şüpheli. Milenyumu, mili şöyle dursun milimetrede bir yeni bir dönem diyerek ilkesiz ilkel bir topluluğa dönüşüveririz.

Bir sayfayı kapatıp yeni bir sayfa açamamak yaşadığımız coğrafyanın mı, yoksa bizim bitmeyen çilemiz midir?

Anlamlı bir özdeyişle sürdürüyoruz yaşamı, “biz bu filmi çok gördük.”
Başkan Erdoğan’dan öncesine döndü dönem. Bizim kuşak iyi bilir, 70’li yıllardan bugüne terörü, enflasyonu, devalüasyonu, İMF’yi, darbeyi, hayali ihracatları, kamu mallarının (KİT) satışlarını, Ocak kararlarını Şubat Bucak kazalarını. Hepsi bir yana, aydınlarımızca bilinen İran olma korkusu; “rabıta”, “türban”, “sıkma baş” “takunyalı kardeşlerle” mücadele ve Ak Parti.

Yerel seçimden zaferle çıkınca CHP’yle yepyeni bir dönüm noktasına merhaba. Yöntem eski, sloganlar yeni, mücadele devam ediyor “din”, “iman”, “siyasal İslam.”

Cumhuriyet tarihinde sol siyaset, ilk kez Bülent Ecevit döneminde en yüksek oy oranına erişmiş, iktidar olunduktan sonra empatiden uzak sola ve aşırı uçlara yakın sempatik ve taraflı duruşu tarihte kalmış ayrı bir öyküden sonra halk bir daha sola hiçbir zaman iktidar yüzü göstermemiştir. Bugüne kadar anlaşılamadı.  Günümüzde anlaşılmak istenmeyen gerçekler gibi.

Yarım asır sonra geldiğimiz noktadan, halk can simidi olarak CHP’ye sarılmak şans vermek isterken bir türlü arşivden çıkamayan merdiven altı siyaset, peynir ekmek. Din, iman, siyasal islam.
CHP Genel Başkanı tabeladan önce Arapça sözcüğünü kullanmak üzereyken cümlesini bile bitirmeden, bir kesimin koynuna nerden girdiği belli olmayan pire, halkı da pirelendiriyor. Ülkenin yobazı yobaz, aydını ne kadar aydın? Yanlış hesap, inanç üstünden sağlam kazığa bağlanacağı sanılan yanlış siyaset.

Daha iktidar olmadan, seçimden hemen sonra inanan insanların inanç mitolojisi üstüne koparılan fırtına ortalığı kasıp kavruluyor. Toplumda, inançlarını sade, gösterişten uzak yaşayan yalın çoğunluk kesim gene yitirilecek gibi. Elin adamları bilimsel çalışmalarla insanlığın ihtiyaçlarını giderirken, biz kendi ihtiyaçlarımız için bedavadan cümle kuramıyoruz.

Kazanım diye aralara sokulan kara kediler konuların ele alış biçimi ve ortaya çıkan çelişkiler. Çelişki çekiştirme sarmalı. İkiz kardeş gibi.

Uyumsuzluklar, gösterilen tepkiler ve reaksiyonlar dönüm noktalarının kuyusunu kazımaktan öteye geçecek gibi değil…




 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum