Daha kundağa sarılmadan başlayan suç dünyasını zenginleştirme savaşını nalları dikip kefen giyene kadar vazgeçmediğimizi dünya biliyor.
Eskilerin deyimi teneşir mi paklıyor?
Ahretten sonrası en büyük merak konusu ama gidince göreceğiz.
Afgan, Afrikalı mezarlığına düşmezsek
Devam mı, yoksa da devamı suç işlemek mi?
Hukuk ve hukukçularımız seyir terasında.
Anadolu’da bir iki gündür parasosyal etkileşimle dalga dalga sevinç çığlığı...
Sevinç çılgınlığı yaşanıyor!
Hem de hukukçular arasında.
Akıllara; Hukukçular arasındaki bu sevinç, hukuksuzluğun tersine bir dönüşümü mü sorusu geliyor.
Televizyonlarda, manşetlerdeki korkutucu kalabalık…
Kimin kime, kimin nereye demeç verdiği belli değil.
Dünya sürücüsüz araçlarla yollarda ilerlerken bizde araçtan fazla sürücüyle yerel tabirle dikil tokmak dikile dikile gidiyoruz.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı koltuğuna adaylardan, yenisi oturunca sanki alışverişin yeni sevinci yaşanıyor.
Hukuk ordusu, başlarındaki hukukçunun gitmesine nasıl seviniyor. Hem de devrim marşlarıyla.
Öyle bir sevinç ki bu; mağazanın uzağında sevinç yağması…
Bu kadar…
Bu kafayla dört yıl sonra yine aynı sevinç olur. Beklemeye gerek yok, görüldüğü gibi.
Şimdiki uçtu gitti!
Kalıcı olan, yok edemediğimiz kültürdür.
Sanki; var olmanın mücadelesi diri diri birbirimizi dinamitlemek!
Hukukçuların hukukçularla, kendi aralarındaki çelişkisini, varın ülke sorunlarıyla ilişkisini kıyaslayın…
FACEBOOK YORUMLAR