İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YEREL YÖNETİM

Mehmet Çolakoğlu mehmetcolakoglu@yahoo.com

İklim değişikliği (Climate Change) tüm Dünya’yı etkilemeye her yıl etkisini artırarak devam ediyor. 2015 Paris İklim anlaşması ile başlayan süreçte anlaşmayı imzalayan tüm ülkeler, sera gazı salınımını en alt düzeye getirmeleri ve bu oranı 2050 yılına kadar sıfırlamayı taahhüt etmişlerdir.

Son olarak, 31-Ekim-12 Kasım 2021 tarihleri arasında 197 ülkenin katılımı ile İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği COP26 konferansında ülkemizin de içinde bulunduğu tüm ülkeler iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha etkin ve verimli kararlar almışlardır, ancak tüm Dünya’da ortaya çıkan seller, kuraklık, orman yangınları, sıcak hava dalgaları durumun giderek daha da kötüleştiğini göstermektedir.

Özellikle, son yıllarda gıda fiyatlarındaki aşırı yükseliş, üretim alanlarındaki azalma önümüzdeki yıllarda gezegenimizdeki yaşamı, dolayısıyla insan yaşamını tehlikeye sokacak boyutlara gelecektir.

İklim değişikliği ile ilgili yapılan uluslararası toplantılarda ağırlıklı olarak, ulaşım, sanayi, kentsel planlama, çevrenin korunması vb. konularında asıl yetkiye sahip olan yerel yönetimlere çok büyük sorumluluklar düştüğü ifade edilmektedir. Bu bağlamda, Çevre Ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından uluslararası kriterler dikkate alınarak hazırlanan İklim Değişikliği Ana Eylem Planı, yerel yönetimler tarafından uygulamaya konulmaktadır.

Bilimsel kaynaklara göre, bulunduğumuz coğrafya ve yaşam şartları göz önüne alındığında ilçemizin
de bulunduğu bölgemizin, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzluklardan %10-20 oranında etkileneceği öngörülmektedir. Bu durum, İlçemizin geleceği ile ilgili projeksiyonlarda avantaj olarak görülebilir ancak, yerel yönetim olarak geleceğimize daha fazla yatırım yapmamızı gerektirmektedir.

Kent içi toplu ulaşımın çevreye duyarlı araçlar kullanılarak düzenlenmesi, bisiklet kullanımının desteklenmesi, konutlarda ısı yalıtımına önem verilmesi, şehir içinde park ve bahçelerin oluşturulması, kaynağında atıkların ayrıştırılması gibi gaz salınımını azaltacak faaliyetler yerel yönetim tarafından ivedilikle hayata geçirilmelidir.

İklim değişikline karşı alınacak önlemlerde yerel yönetimlerin en önemli çözüm ortağı yerelde faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) ve sivil toplum örgütleridir (STÖ). Yereldeki en önemli STK olarak, Ticaret ve Sanayi Odası şehrin ekonomik ve sosyal kalkınma planlarına katkı bulunmalıdır.

Yeşil yatırım tabanlı yeni işletmelerin kurulmasını desteklemek bu anlamda teşvik edicidir. Diğer taraftan, sivil toplum örgütlerinin iklim değişikliğinin etkileri konusunda toplumda farkındalığı artıracak faaliyetler gerçekleştirmeleri, Ünye’mizin gelecek kuşaklara en güzel hediyesi olacaktır.