Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

ESKİMEYEN ÖYKÜLER

16 Eylül 2023 - 11:57

Bizi biz, insanı insan yapan, sinema ve edebiyat dünyamız. Anadolu göreneklerini, geleneklerini, hikayelerini okuyarak izleyerek geçti gençliğimiz. Ecelin dağ başında geldiği medeniyetin ayırt edildiği buğulu yıllar.

Aradan yıllar geçti. Bu gün edebiyat, sinema televizyon dünyasının ulaştığı her yer dağ başı. Başımız sıkıştığında
-Hoop burası dağ başı mı?
Vücuttan çıkıyormuşçasına can, bir selam. Oysa Anadolu’nun her yanı aynı hikayelerle doluyken bir bölgeden fışkırıyormuşçasına, taraflı yansımalar somut sonuçların dışında bugüne kadar başa gelen halları hiç kimseyi ayağa kaldıramamış.

Ülkemizin kaderidir, siyasette ekonomide nasıl döngü yaşıyorsak hikayelerimizde de durum farklı değil. Oysa ülke, baştanbaşa farklılıkların dışında aynı sosyal, siyasal toplumsal içeriklerin içinde süreci işletiyor. Saat gibi tik tak.

Ağustos Ayı. Coğrafyamızda kış mevsiminden önce yerel ürünlerin hasadı yaşanırken, Karadeniz’in tüm bölgesi de boydan boya fındıkta hasat yaşıyor. Zart suları zapsuları sömürüye motor takmış Ferrarileri bilmem, ama biz, Hiç mutlu değiliz. Onlar mutlu mu? Taraflı olmak kutuplaşmaktan öteye gitmiyor. Gene onların hikayeleri. Üreticiler ve işçiler. Diğerleri nedense buharlaşıyor.

Özal hükümeti tarafından milyarlarca lira çarçur edilerek yapılan şehrimizin kulesiz hava
alanındayız.  Alana fındık işçileri işlev kazandırmış. Allah razı olsun Özal’dan. Bir de bizim babayiğit Şükrü Yürür’den.

Kamp yerindeyiz, ortalık zifiri. Çoğu deprem bölgesinden gelmiş 1500 çadır olduğunu söylüyor işçi başı.
Devlet mi?  hükümet mi? hangisini yazacağımızı bilemiyoruz birine çok kızıyorlar. Hangisini yasakladıklarını da bilmiyoruz.
 
Kim açıklıyorsa, 2023 yılı fındık yevmiye ücretleri, yemek işçiye ait 448 lira, aşçı ücreti 448 15 kişi üstü 492 lira. 15 kişilik çuvalcı ücreti 492,  15 ve üzeri 505 lira. İşçi başına…
-Günlük ücrete ne kadar istiyorsunuz.
-600.
_Bak kardeşim, geçen yıla göre fındık yüzde elli artırıldı, siz yüzde yüz,
_Ben anlamam o işlerden.
Yevmiye fiyatını açıklayanı arada bul..  Devlet baba, hükümet ana. Bıkmışız fındıktan toplamaktan. Başka çare mi var?
Çocuk işçi ve uzun telefon konuşmaları istemediğimi belirterek el sıkıştık.
Bahçedeyiz.
 Arada sohbet de ediyoruz, hikayelerine ortak oluyorum.
Dört küçük çocuk,   öylesine birine,
_Kaç yaşındasın? Ortalık Kürtçe sözcüklerle karıştıktan sonra,
_16 ertesi gün baş başa kalıp sorduğumda 13. Çocuk işçiler, ne sosyal güvence ne de sigorta. Dertliler, Trafik kontrollerinden,                                         
-Araçta fazla yolcu var, üstelik koltukları da yok, şu kadar ceza, bir hafta içinde koltuklar takılmazsa trafikten men.
Adam nerede bulsun, koltukları  sökmüş memlekete bırakmış, pılını pırtısını yatağını yorganını yiyeceğini istif edip gelmişler.
Bazen farklı durumlar da yaşanıyor,
-İşçi misiniz?
-Evet,
-Buyurun geçin.
İşçi işte belli değil mi çoğu deprem bölgesinden gelmiş.  Alın teri emek ve hayat, başka istekleri yok. Saatleri dolunca birden kayboluyorlar. İstirahat ederken devlet mi desem hükümet mi? Gene onların hikayesi öne çıktı Biz mi? fındıktan bıktık, bıktırıldık onlar da olmasa bahçeye adım atacak halimiz yok.

Şimdi ne edebiyat ne sinema dizilere kaptırınca piyasayı yakışıklı oğlanlar fıstık kızlar, gerçek hayatın dışında yalan dolan dolmuşa binmiş bir dünya. Para pul lüx araba lüküs yalılarda çapkınlık, dizi bitinceye kadar.

Edebiyatın, sanatın, sinemanın dışına itilmiş gerçek hikayelerimizde hiçbir değişiklik yok.



 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum