Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

KİM SORUMLU?

07 Ekim 2023 - 10:57

Bizim sokak (Bakırcılar arastası) kış mevsimi yaklaşınca ortalık derebeylik çağına dönüşüyor. Birileri kendi malıymış gibi sahiplenmeye,  yok saymanın otorite kurmanın çelişkisi içinde.

Sokağımıza karanlık aydınlıktan önce çöküyor.  Koy kamerayı, tarih gizem, gerilim aksiyon, hepsi var. Hollywood sinemasına senaryosuz taş çıkarır.

Sokak her yıl olduğu gibi mevsim geçişi karanlıklar içinde. Birkaç yıl bize yutturdular. Büyükşehir Küçükşehire, küçükşehir de büyükşehire. Sonunda öğrendik öğrenmesine, adamların göz kapağı kalkana kadar sokağın yaz saati uygulaması kış mevsimine, kış saati uygulaması yaz mevsimine dönüşüyor.

Bu yıl sessiz kalırken ara sıra yanımıza ziyarete gelen Gazeteci Hakan Korkmaz,
- ‘Gündüz dörtte sokak ışıkları mı yanar?’ diyerek işleyen düzeni alabora etti.
Olsun, Ekimi saymazsak yaza beş ay kaldı.
 Fakat Sokak sakinleri bekleyecek gibi değil.
-Yaz abi.
-Olur mu, hemen yazmak, bi gidelim soralım talepte bulunalım, geç de olsa yolunu yordamını öğrendik.

İlgilinin odasına girer girmez cümle kurar kurmaz demli çayım geldi.
-Bu akşam, eğer yoğunluk olursa, yarın akşam tamamdır.
Mutlulukla ayrıldım,  merdivenlerden inerken Pazartesi teşekkür etmek için tekrar ziyaret etmeyi tasarlıyordum. Şimdi düşünmüyorum, çünkü sadece koltuğu doldurmuşlar.

Devlet muhasebe denen disiplini en sağlam dala oturma sanatını öğren  keyfine bak diye kimseyi görevlendirmez.
Göreneklerimizde tüm bireyler için ahlak, incelik, terbiye, adap insan yaşamında önem oluştururken ya şimdi, adap pazarı kurmuş seçmece zenginliğinde.

Başkan Hüseyin Bey seçilmeden önce üç kez propaganda ziyaretinde bulunurken, elinizde bir not defteri olsun ülke, şehir için önemli fikirlerle karşılaşabilirsiniz demişti. Son ziyaretinde ‘arkasındaki kalabalığın içinden birini görevlendirmiştir inancına’ kapılarak,                                                                
‘Söylemek istediklerim var, not tutan kağıdı kalemi olan nerede?’ diye sorduğumda elleri boş bir bayanı çağırınca, söylediklerim hala havada uçuşuyor.

Sn. Erdoğan ‘yeni Anayasa’, ‘yeni Anayasa’ diyerek binlerce konunun dışında sadece şu birkaç satır yazıyla ilgili acaba görevlilere not tutma zorunluluğu mu getirse. Görevliler görev yapmamakla Anayasayı ihlal etmenin bilinçsizliği içinde.

Eskiden devletin kapısında, İki sözcük;
-Yarın gel.
 
Çok karşılaştık yaşadık. Yarına bir ümit vardı. Şimdi mi? ne yarın, ne de ümit kalmasa da, yaşamda her zaman umutların serpilip büyüdüğü yarınlar var olacaktır…


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum