Serkan Gürkan

Serkan Gürkan

TÜRK OBASI
[email protected]

ÖNCE ADAP

05 Şubat 2022 - 18:29

Her şeyden önce insan dış görünüşü ile karşılanıp, bilgeliği ile ağırlanır. Bireylerin birbiri ile sevgi ve dostluk duygusunu güçlendirmek için medeni anlamda ahlaki davranışlar yani görgü kuralları çok mühimdir.

Adab-ı Muaşeret Arapça olmakla birlikte, Türk Dil Kurumu sözlük karşılığında görgü kuralları demektir. Adap iyi tutum ve davranış demek iken, Muaşeret barış içerisinde yaşamak ve uzlaşmaktır. Modern biçimde görgü kuralları ise; Biri konuşurken lafını kesmemek, söz verildiğinde tutmak, sıra beklenirken kimsenin önüne geçmemek, başlarının yanında ayak uzatarak oturmamak, büyükler karşısında ayak ayak üstüne atmamak, bir kişiye olumsuz bir şey söylerken kırıcı olmamak, pazarlık esnasında ürünü kötülememek, yolun ortasından yürümemek, bir mekandan giriş çıkışta önceliğin çıkanda olması, yolun sağından gitmek, toplu ortamda çay kaşığıyla ses çıkarmamak şeklinde temel olarak sıralanabilir.

Merhum Ziya Gökalp, Türklerin ahlâkta birinci olduğunu söylerken, millî bir övünme duygusuna kapılmış değildi. Çok tarih okumuş, millî maziyi öğrenmiş ve düşmanlarımızın bizim hakkımızda söylediklerini belledikten sonra bu hükmü vermişti.

Eski çağlarda yabancı bir seyyah Türk ülkesine geldiğinde Türklerin toplumsal düzeni, ahlaki değerleri, hayvanlara muamelesinin örnek olduğunu söylerlerdi. Bu gözlemlerde görgü kurallarını hayatımızda ne ölçüde uyguladığımız görülürdü.

Evvela ailede başlayan eğitimin ardından toplumda kabul görme çabasıyla, eğitim kurumlarının çalışmaları da bunu destekler nitelikteydi.

Bugüne bakıldığında ise ne temel kuralların dahi hatırlatılması, sistemli bir eğitim verilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Nasıl ki bir merdivenin basamakları sırasıyla çıkılır, ikişer üçer atlandığında düşme tehlikesi oluşursa bir şeyi öğrenirken adım adım gerçekleştirilmezse bireyin düşünce dünyasının boşlukta kalabilmesine sebep olabilmektedir.

Hayat görüşü olmayan insanların ise her esen rüzgarda bir yere savrulduğunu merhum Alparslan Türkeş’in “Ülküsüz İnsan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır” demiştir. Bu minvalde bir nesil inşa etmenin en güzel adımı önce görgü kurallarını inşa etmek, ardından temel bilgiler ile donatmak, ardından derinleştirerek topluma kazandırmaktır. Eğer ki Üniversite çağına gelmiş bir birey kendini, şehrini, dünyayı temel olarak anlayamamış olursa, hayatı sadece internetten, dışarıda eğlenmekten ibaret görürse sağlıklı bir dünya görüşü olamaz.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum