Serkan Gürkan

Serkan Gürkan

TÜRK OBASI
[email protected]

TÜRKÇE ÖĞRETELİM

13 Şubat 2022 - 13:36

Türk coğrafyaları…

Engin ve kadim Türk yurtları var. Sanılmasın ki; Türkler sadece Edirne’den Kars’a sınırları olan Türkiye Cumhuriyeti’nde var. Türkiye sınırlarını aşıp kuş bakışı süzülecek olsak Balkanlarda, Kafkasya’da, Orta Doğu’da, Türkistan’da pek çok Türk yaşamış ve yaşamakta.

Türkler göçebe kültürden ötürü dağınık yaşamış ve uzak bölgelere ayak basmış. Göç ile gidip yerleşen Amerika, Avustralya, Almanya, Avusturya gibi coğrafyalarda yaşayanları saymadık bile. Bu göçebe kültür bugün bizlere zengin bir miras bıraktı. Dünya’nın hemen hemen her bölgesinde Türkler var.


Tabi uzaklaşmışız birbirimizden. Bir milletin varlığını sürdürmesini sağlayan en önemli köprü Dil’dir. Türkçe’nin çok fazla lehçesi vardır; Türkiye Türkçesi, Kazak Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmenistan Türkçesi, Kırgızistan Türkçesi vb. saydığımız var saymadığımız pek çok lehçe mevcut. Tehlikeli bir nokta var. Türkiye’de Türküm demekten hicap duyan fazlaca bir kesim varsa da ‘Türk’üm’ demekten gurur duyan ve Türk olarak yaşamayı kendine şiar edinmiş milyonlarca da vatandaşımız var. İşte bu durum Türk Dünyası ve Türkistan için de geçerli. Bazı Türkmenistan Türkmenleri var ki kendini Türkmen olarak tanımlıyor ve Türk olarak görmüyor. Bazı Kazak Türkleri var ki kendini Kazak olarak tanımlıyor. Bu durumun önüne geçmenin yolu İsmail Gaspıralı’nın ( Kırımlı İsmail) da dediği gibi ‘‘İstanbul Türkçesini bütün dünyaya öğretmeliyiz.’’

Kültür emperyalizmi, emperyalizm türlerinin kan dökmeden yapılanı ve kalıcı olanıdır. Bugün İngilizce dünyada egemen bir dil ise, İspanyolca, Fransızca yaygın bir dil ise gittikleri yörelere dillerini götürmeleri ile olmuştur. Zamanla bu dili konuşan insanlar kendilerini İngiliz gibi sayan da olmuş saymayan da olmuş, lakin hiç olmazsa İngilizlere karşı bir sempati bir açılma sağlanmıştır.
Türkiye kökleri uzak coğrafyalara dayanan koca bir çınar. Daha yüz yıl önce İstanbul’dan yola çıkan bir yolcu, doğuya Çin’e kadar Türkçe konuşarak gidebilirdi.

İsmail Gaspıralı’nın sözlerine göre ‘İstanbul’dan ata binen bir gazeteci, Bakü’de bir vatandaş ile sohbet edebilir, Buhara’da, Semerkant’ta alimlerle konuşabilir, bir tüccar ile alışveriş yapabilir, Kaşgar’da (Bugünkü Doğu Türkistan) çiftçilerle anlaşabilir’’ Mustafa Kemal Atatürk de ‘‘Bir gün tüm Türk devletleri ile Çin Seddi’nde buluşacağız’’ derken Türkçe’nin köprü görevini anlayarak söylüyordu.


Şimdi bu durum farklı etkiler ile bozulmuştur. Soyca Türk olanlar dillerini yitirmiş Rus coğrafyasında yaşayanlar ve tesiri altındaki bölgelerdeki Türkler ölümcül bir aşk olan Rus sevgisine tutulmuşlardır. Bunun önündeki en büyük panzehir Türkçedir.

Bugüne geldiğimizde Türkçeyi, Türk Dünyası’nda bir takım zararlı dini cemiyetler öğretmiş, ehil kişilerin elinden bu iş çıkmıştır. Bu ortamda İstanbul Türkçe’ sinin Türkiye’den giden kurumlarca öğretilmesi, yetiştirilen kişilerin Türkiye sevgisini kazanarak okumak için Türkiye’ye gelmesi burada gördüğü eğitimin ardından ülkesine döndüğünde herhangi bir konumda görev yapacak, bu sayının artmasıyla da başarılı konumlarda görev yapan hatta ülkede söz sahibi olan kişilerin bunlardan olması bizim bağlarımızı çok önemli ölçüde sıklaştıracaktır.

Türk Milliyetçiliğine gelindiğinde balkondan sarkmakla, sakalla tüyle caka satmakla, Facebook’ta slogan yazmakla, arabanın arkasına bozkurt yapıştırmakla Türk Milliyetçisi olunmaz. Türk Milliyetçisi örnek kişi, bilgili kişi, temiz kişi, tüm bunları da yapmasında bir sakınca olmayan nadide kişiliktir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum