Güçlendirilmiş Gençlik (Empowered Youth)

Türkiye'nin toplam nüfusu 2020 yılında 83 milyon 614 bin 362 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 893 bin 750 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,4'ünü oluşturdu. Bu oran AB üyesi 27 ülke ortalaması olarak  %10,6’dir.  Genç nüfusa sahip olmak birçok ülke için avantaj olarak görülmesine rağmen, vasıfsız genç nüfus bizim gibi ülkeler için dezavantaja dönebiliyor. Bu durumun farkında olan ülkeler gençlere yönelik eğitim politikalarını oluştururken formal eğitim faaliyetlerinin yanısıra infornal eğitim faaliyetlerine de fevkalade önem vermektedirler.
  
İnformal eğitim faaliyetleri temel olarak kişinin sosyal ve kişisel becerilerinin geliştirilmesini amaçlamaktadır. Formal eğitim faaliyetini devlet veya özel okullarda sürdüren gençler, eğitimin en üst seviyesi olan üniversiteden mezun olarak istihdama katılmaktadır.
 
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok hızlı gelişen teknolojik değişmeler, gençlerin gerçek hayata hazırlanmasında daha yaratıcı ve yenilikçi becerilere sahip olmalarını gerektirmektedir. İşte bu noktada sosyal ve kişisel becerilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Etkili iletişim, uyuşmazlıkların çözümü, aktif dinleme, empati kurma, ilişki yönetimi ve saygı olarak 6 başlıkta toplayabileceğimiz sosyal becerilerin kazanılması, gençlerin ekonomik ve sosyal hayata katılımlarına fevkalade olumlu etki yaratmaktadır.
   
Özellikle üniversite mezunu olan gençlerin herhangi bir iş başvurusu öncelikle CV hazırlama ile başlamaktadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de artık hemen hemen her işletme ve kurum için sosyal ve kişisel becerileri fazla olan kişilerin istihdamı daha hızlı gerçekleşmektedir. Sosyal medya araçlarını (Linkedin, kariyer.net vb.) incelediğimizde, yukarıda ifade edilen sosyal becerilere sahip gençlerin daha kolay iş bulabildiklerini görebiliriz.
 
Diğer taraftan, sosyal becerilerin yanında, kendine güven, yabancı dil bilgisi, yaratıcılık, yenilikçilik ve liderlik gibi kişisel becerileri geliştiren gençlerin ülkemizde veya dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşamını sürdürebilmesi birçok örnekle kanıtlanabilir.

Bu noktada, okuyucu, makalenin sonunda şu soruyu sorabilir! Gençler, sosyal ve kişisel becerilerini nerede ve nasıl geliştirebilir?  Bu sorunun cevabı: ülkemizin aday ülke statüsünde olduğu Avrupa Birliğindeki Sivil Toplum Örgütlerinin gerçekleştirdikleri informal faaliyetler gibi ülkemizdeki STÖ’lerinde gençlerin sosyal ve kişisel gelişimine katkı sağlamaları, kuruluş amaçlarını gereği olarak algılanmalıdır.