ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ  - STAJ UYGULAMASI

Staj uygulaması, kısaca, eğitim–öğretim faaliyetine devam eden gençlerin, okul süresince kazandıkları teorik bilgiyi, uygulamaya dayalı faaliyetlerle birleştirerek reel sektörün talep ettiği tecrübe ve bilgi birikimine sahip olmak olarak ifade edilebilir.

Ülkemizde son yıllarda mevcut hükümetin programı ve yatırımları ile gençlerin üniversite öğrenimine ulaşması kolaylaşmıştır. Diğer taraftan, hemen hemen her il ve ilçede açılan meslek yüksekokulu ve fakülte ilk bakışta avantaj olarak görülmesine rağmen, bu durumun özellikle son birkaç yıl içinde dezavantaja dönüşmekte olduğu gözlenmektedir.

Esasen, gelişmekte olan ülke statüsünde olan ülkemiz özellikle mesleki alanda gelişmiş insan gücüne ihtiyaç duymaktadır. Yatırım yapmayı, üretime katkı sağlamayı, iş adamı ve tüccar olmayı seven girişimci ruha sahip Türk insanı geçmişten günümüze ticari faaliyet içinde olmayı benimsemekte ve uluslararası arenada söz sahibi olmaktadır.

Bu anlamda, küreselleşmenin getirdiği teknolojik ilerlemeler, özellikle üretim ağırlıklı endüstriyel alanda, kalifiye insan kaynağına olan ihtiyacın çok daha hızlı artışına neden olmaktadır. Bu bağlamda, sosyal ve profesyonel becerileri gelişmiş insan kaynağına sahip ülkeler, ekonomik egemenliğini kazanmakta ve vatandaşlarına en iyi yaşam imkanlarını sunarak, mutlu ve sağlıklı nesillerin devamını sağlayabilmektedir.

Son yıllarda, üniversite öğrenimine devam eden gençler, eğitim-öğretim süresince staj uygulamalarından faydalanmak amacıyla bireysel çaba içine girmekte ve farklı başvuru metodlarıyla resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda part-time olarak çalışmaktadır fakat ülkemizde özellikle üniversite gençliğinin tamamını kapsayan staj uygulaması meslek yüksekokullarındaki (MYO) öğrenciler için hariç, mevcut değildir. Sorun da tam bu noktada ortaya çıkmaktadır çünkü MYO’larında öğrenim gören öğrenciler için 30 iş günü staj uygulaması zorunluluğu vardır fakat tamamen dosya işlemleri olarak tanımlayabileceğimiz söz konusu faaliyet, öğrencinin kişisel ve profesyonel gelişimine herhangi bir katkı sağlamamaktadır, dolayısıyla yetersiz ve verimsiz uygulama, eğitim-öğretim sonrası ne istihdama katılmak isteyen genci ne de işvereni memnun etmektedir.

Avrupa ülkelerindeki staj uygulamalarını incelediğimizde, sorunun çözümünün çok da zor olmadığı görülmektedir. Okul-Öğrenci-İşveren işbirliğine dayalı staj uygulamasında, öğrenci başarısında okul kadar işveren sorumluluğa da gerekli şarttır. Ülke nüfusumuzun %15,4’ünü oluşturan gençlerimizin istihdama katılmasında fevkalade öneme sahip staj uygulamasının ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Bu bağlamda, yerelde üniversite-ticaret ve sanayi odaları ve tüm meslek kuruluşlarının koordinasyonunda oluşturulacak işbirliği protokolleri imzalanmalı ve eylem planı hayata geçirilmelidir. Saygılarımla…