Mehmet Kıyak

Mehmet Kıyak

[email protected]

SAVURGANLIĞIN DİBİ VAR MI?

16 Aralık 2023 - 15:55

Sorunlar karşısında zorunluluktan kurulmuş olmalı Türkiye Büyük Millet Meclisi Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu. Kastamonu,  Sinop, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon illerinde istişareler, sorunlar, yerinde incelemeler. Bugün Sinop yarın Ünye’deyiz. Planda yapılmış öğleyin Asarkaya Kent Ormanında yemek sonrası Ordu’ya hareket.

Yirmi bir Milletvekili arkasında bir otobüs adam. Belki de iki başta belediye başkanı arkasındaki isimleri manşetler almıyor. Manşet; Milletvekillerimizi  Asarkaya Kent Ormanında misafir ettik. Herkes neşe içinde,  ben de karnımı doyursam onlardan aşağı kalmam. Konunun içeriği pek bilinmiyor. Akılda kalan Ünye’ye sahil güvenlik komutanlığı talebi. Ordulu balıkçılar da bakanlık talebinde bulunmuş. Hadi bakalım Ünye’ye sahil güvenlik Ordu’nun talebi de bakanlık sorunu çözdünüz.

Bakanlık, dev bina, dev bütçe. İçinizde bakanlığa giden var mı? Al kamerayı fotoğrafı belgele. Kapıdan geçemezsiniz. Kodamansanız sözcük kurmam. İçerde 30 sekreter, randevu alamazsınız. Sahil güvenlik istasyonu, viraj yakınlığında, komşu ilçemiz Fatsa. Yediğimiz balıklar aynı ölçütlerde

Ülkemi seviyorum diye yapılanların birçoğu aymazlıktan başka bir şey değil. Hiçbir şey yapmayın, yapılmasın. Kör şeytan gibi bakanlık da kurar bunlar. Oysa eldeki yapıtlar yeterli değil mi? Hamsinin boyu 13 cm’den küçük olmayacak diyor yasa, dinleyen uygulayan kim 5, 6, 9 cm bulmuyor.

Sahil güvenlik mi, devletimiz İHA, FİHA SİHA CİHA yapmadığı hava radar sistemi yok. Yerden motoru çalıştırana kadar, Havadan tüm bölgeye bir saat yetmez mi? HES’in çürük sularıymış, deterjan artıklarıymış. Marketlerin lavabo açıcıları ne güzel de reklamı yapılıyor televizyonlarda. Yetkiliyim diye keyifle izliyor.

Devlet güçlü, güçlü kuralları olmalı her markette her bakkalda lavabo açıcı bulabilirsin. İnsana doğaya zararlı asidi zehri devlet nasıl denetimsiz bırakabilir? Bunların dışında en tehlikelisini insanlara tedarik ediyoruz. Tuz ruhu nitrik, sülfürik asit, satmayla şişe doldurmakla baş edemiyoruz. Yeni evlerin lavaboları bir yılı doldurmadan tıkanıyor.  En çok atık malzemelerden yapılan, dar boruların kullanılmasından bilinçsiz bağlantılardan sorun çıkınca deniz asidin en tehlikesiyle buluşuyor.

Balıkların büyüğü küçüğü şöyle dursun halk zehirleniyor. Hangi belediye biliyor ilgileniyor? Güya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü. Dolu böyle başıboş işletmelerle İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü Su ürünleri denetim ekibi.

Acaba balıkların vücutlarında barındırdıkları asit kurşun civa değerleri ölçmek ve nedenleri akıllarına geliyor mu bunun içinde?  Sakın bakanlık kurmayın! Akıllarına gelen, kurdukları  her kurum bizim başımıza beladan başka bir şey getirmiyor. Oturun yeter, nasıl olsa biz çalışıyoruz. Bakanlık da sahil güvenlik de çözüm getirmez.

Çözüm aslında çok basit, balıkçı teknelerini kayıt altına alır, denize açılanlara denizi kurutmadan ölçüt ve sınırlı kota verirsin, kayıt altında halka sunarsın.

Gerekirse avlanma yasağını uzatırsın. Sen de TBMM’de otur oradan ister seyret ister kuzu pirzolanı ye. Tasarruf hep halktan beklenilir. Denizi bulandırmamanız uslu uslu oturmanız halk için tasarruf sayılır. Yoksa savurganlığın dibi yok…








 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum