MENENGİÇ KAHVESİ

Kahve, dünya çapında en çok tüketilen ürünlerden biri olmakla beraber dünyada her gün ortalama 2, 5 milyar fincan kahve tüketiliyor. Gaziantep’e özgü olan ve ülkemizde oldukça sık tüketilen içeceklerden biri de içinde hiç kahve olmayan kahvelerden menengiç Gaziantepliler, kahvenin yurtdışından az geldiği, ithalatın yapılamadığı veya sıkıntılı olduğu savaş dönemlerinde menengici dövüp kahve haline getirmişler.

Çalı türünden yabani bir ağaç olan menengiç, aslında antep fıstığı ağacının aşılanmamış halidir. Menengiç tohumu farklı formlarda tüketiliyor Çerez olarak ve yemeklerde tat, çeşni verici olarak kullanılıyor olsa da en meşhur olanı meyve ile yapılan ve faydaları çok fazla olan menengiç kahvesidir.

Kafein içermeyen yapısıyla ilgi çekici bir bitkisel kahve türü olan menengiç kahvesi, B ve E gurubu vitaminleri içerirken aynı zamanda kalsiyum, potasyum, sodyum, fosfor, magnezyum, demir, bakır, çinko, kadminyum, selenyum, mangan gibi çok önemli mineral ve elementleri de içerir.
Eskiden beri şifalı olduğu düşünülür ve özellikle kış aylarında Gaziantepliler bu içeceği evlerinde bulundurup boğaz ağrısını, öksürüğü ve soğuk algınlığını tedavi etmesi amacıyla kullanıyor. Bu içecek Türk kahvesi fincanıyla karşılaştırıldığında daha büyük bir fincanda içiliyor.

Yoğun aroması nedeniyle sütle hazırlanan menengiç kahvesi, Türk kahvesi gibi suyla da pişirilebiliyor. Menengiç Kahvesi yağlı bir yapısı olduğundan dolayı yağsız veya yarım yağlı süt ile pişirmenizi öneririm. Her besinde ya da bitkide olduğu gibi doğru oranda tüketim oldukça önemlidir. Bu yüzden menengiç bitkisinden yararlanırken ölçülü olmak gerekir.
Menengiç kahvesi yağ içeriği yüksek olduğu için günde iki fincandan fazla tüketilmemelidir.